Venezuela’nın ekonomik önemi, petrol gücüyle ön plana çıkmaktadır. Dünyanın en büyük kanıtlanmış petrol rezervlerine sahiptir (yaklaşık 300 milyar varil).

Ekonomisi büyük ölçüde petrol ihracatına dayanmaktadır. Bu durum, onu Latin Amerika enerji piyasasında stratejik bir oyuncu hâline getirmektedir. PDVSA (devlet petrol şirketi) üzerinden yürütülen enerji politikaları, bölgedeki enerji fiyatlarını ve iş birliklerini etkilemektedir. Özellikle Küba ve Nikaragua gibi müttefik ülkelere uygun fiyatlı enerji sağlayarak siyasi nüfuz kazanmıştır.

2010’lardan itibaren ülke; hiperenflasyon, para biriminin (bolívar) çöküşü ve gıda/ilaç kıtlığı gibi ağır ekonomik krizler yaşamıştır. Bu durum, Venezuela’nın bölgesel ekonomik gücünü zayıflatmıştır.

Latin Amerika ekonomisinin kilit devletleri şunlardır: Brezilya: En büyük ekonomi; tarım, sanayi ve enerji devi. Meksika: Kuzey Amerika ile Latin Amerika arasında köprü. Arjantin: Tarım ve enerji (özellikle Vaca Muerta gaz sahası) açısından güçlü. Şili: Maden (özellikle bakır) zengini. Kolombiya: Enerji, tarım ve hizmet sektöründe büyüyen ekonomi. Venezuela: Petrol rezervleriyle stratejik güç.

Venezuela, doğal kaynak zenginliği sayesinde Latin Amerika’nın enerji denkleminde hâlâ anahtar bir konumdadır. Ancak ekonomik istikrarsızlık ve siyasi kriz nedeniyle Brezilya, Meksika ve Şili gibi ülkelerin gerisinde kalmıştır. Yine de enerji fiyatları ve bölgesel ittifaklar (örneğin ALBA Bloğu) açısından stratejik bir aktör olmaya devam etmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri, Ortadoğu’da Irak yönetimine karşı “Saddam dönemi kimyasal silahlar üretiyor” bahanesini öne sürerek Saddam Hüseyin’i ortadan kaldırmış ve Irak petrollerine el koymuştur. Afganistan’da ise, dönemin Sovyetler Birliği on yıl süren bir işgalin ardından ekonomik yorgunlukla bölgeden çekilmiştir. 11 Eylül İkiz Kule saldırılarından sonra Amerika, Afganistan’ı “terör devleti” ilan ederek yirmi yıl sürecek işgal sürecini başlatmıştır.

Yirmi yıl gibi uzun bir işgal döneminde Amerika, Afganistan’da esrar üretimini teşvik etmiş ve dünya pazarına satışını sağlayarak insanları gayri resmî devlet eliyle zehirlemiştir. Amerika’nın iki yüzlü politikası, vahşi batı uygarlığından gelen geleneklerine uygun olarak hiç şaşırtmamıştır.

Dünyanın başına bela olacak bütün oyunların kurucusu ve sahadaki aktif aktörü olarak, Latin Amerika ülkesi Venezuela’yı uyuşturucu maddeleri Amerika’ya sokmakla suçlamış; bu bahaneyle Venezuela’yı işgal etmekle tehdit etmiştir.