SON DAKİKA

İyi meslek diye bir şey yoktur!

Esra Tanrıverdi 25 Aðu 2025

"İyi bir meslek seç, hayatın kurtulsun!" Bu cümleyi kim duymadı ki çocukluğunda?

Anne-babalar, öğretmenler, komşular… Sanki bir meslek seçilecek, sonra ömür boyu otomatik mutluluk, yüksek gelir ve prestij beraberinde gelecekmiş gibi. Oysa hayat böyle işlemiyor. Psikolog olarak yıllardır gördüğüm gerçek şu: İyi meslek diye bir şey yoktur. Kişiye uygun meslek vardır.

Ahmet’e uygun olan Aslı’ya zehir olabilir

Doktorluk toplumda hep “iyi meslek” olarak gösterilir. Ama bu herkes için geçerli değil.

Ahmet insan ilişkilerinde güçlü, dayanıklı, özverili, yoğun çalışmaya yatkın biridir; doktorluk onun için gerçekten iyi bir seçim olabilir.

Ama Aslı içe dönük, yoğun tempodan yorulan, insanların duygusal yükünü taşımakta zorlanan biridir; doktorluk onun için ruhsal tükeniştir.

Peki hangisi tembel? Hangisi başarısız? Hiçbiri.

Çünkü konu başarısızlık değil, uygunluk.

Sistem Değil, İnsan Merkezli Bakış Şart

Meslekleri kategorize ederek, sanki bir kariyer hiyerarşisi varmış gibi davranıyoruz:

Hekimlik mühendisliğin üstünde, hukuk öğretmenliğin önünde, sanat en sonda…

Bu anlayış sadece adaletsiz değil, aynı zamanda sağlıksız. Çünkü bu yaklaşım, bireyin potansiyelini değil, toplumun kalıplarını merkeze alır. Oysa insanın doğası, ilgileri, becerileri birbirinden farklıdır. Ve bu çeşitlilik, meslek seçiminde esas alınması gereken zenginliktir.

Para ve prestij her şey değildir!

“Çok para kazanırsın” diyerek yönlendirilen meslek seçimleri, kişinin gerçek ilgi ve yeteneklerinden uzaklaşmasına neden olur.

Ve sonuç: mutsuz profesyoneller, tatminsiz çalışanlar, tükenmiş bireyler…

Ne yazık ki terapilerde sıkça duyduğumuz cümleler şunlar:

“Ben bu mesleği kendim için değil, ailem istedi diye seçtim.”

“Güya iyi meslekti, ama ben her gün işe giderken içim daralıyor.”

Oysa kişinin yaptığı işten haz duyması, kimliğini gerçekleştirmesi ve anlam bulması; paradan ve prestijden çok daha kalıcı doyum sağlar.

Kendini Donatmadan Hiçbir Meslek İyi Değildir

Mesleğin “iyi” olmasını sağlayan şey, mesleğin kendisi değil; kişinin o meslekteki gelişimidir.

Kendini geliştirmeyen bir doktor da, bir mühendis de, bir sanatçı da başarısız olabilir.

Ama öğrenmeye açık, kendini güncelleyen, işine saygı duyan bir garson bile işinde harikalar yaratabilir.

Bir mesleği “iyi” yapan kişinin kendisidir.

Bilgiyle, emekle, özveriyle o işi değerli kılmak…

Yani mesele sadece meslek seçimi değil, kendini mesleğe nasıl kattığındır.

Gençlere gerçek rehberlik: Etiket değil uygunluk

Ebeveynler, öğretmenler, rehberlik uzmanları ve hatta toplum olarak gençlere “şu iyidir, bu kötüdür” demekten vazgeçmeliyiz. Onların mizaçlarını, ilgi alanlarını, güçlü yönlerini tanımalarına yardımcı olmalıyız.

Belki resim yapan çocuk, ileride yaratıcı bir endüstride dünyayı değiştirecek.

Belki kitap kurdu olan genç, edebiyatla başka ruhlara ışık tutacak.

Bir meslek, başkasının rüyası olabilir, ama senin kâbusun da olabilir.

Toplumun “iyi meslek” yargılarını değil, kendi iç sesini dinleyen bireyler; hayatlarında daha huzurlu, üretken ve tatmin dolu olurlar.

Yani mesele şu:

“Meslek sana uyuyor mu?”

“Yoksa sen kendini bir başkasının hayat planına mı sıkıştırıyorsun?”

Cevap sende. Ve belki de şimdi kendine sorma zamanıdır:

Ben gerçekten kime göre iyi bir meslekteyim?