SON DAKİKA

Trump, neden Ukrayna'ya Yardım Sözü Verdi?

Bu hafta Trump'ın gel-gitli dünyasının yeni vaatleri Ukrayna üzerine doğdu. Trump, Ukrayna ile maden anlaşması yapmasına ve Kiev'i bir tür teslimiyete ikna etmesine rağmen Ukrayna savaşını bitiremiyor.

Aslında Garp cephesi için şaşırtıcı bir şey yok bu ikna olmama halinde. Rusya, kendi adına kazanması gereken bir savaş veriyor. Bu savaş Avrupa cephesinde bir savaş ve Moskova, varsayımsal senaryoda ateşkes/geçici ya da kalıcı anlaşma sonrasında Kiev ya da Avrupalıların atabileceği provokatif adımlar nedeniyle taraflara da pek güvenmiyor. Ayrıca, pek çok cephede (Suriye, İran, Libya, Afrika hatta Güney Kafkasya’da) sınırlandıktan sonra Moskova, Ukrayna savaşında maksimalist amaçlarını Trump’ın hoşgörüsü olmadan kazanabildiğini gösterme ihtiyacında. Kremlin adına maalesef bu savaş birazcık kayıp-birazcık kazanç ile ayrılabileceğin bir savaş değil. Rusya’nın Ukrayna’da kendi kapasitesi ile savaşı tüm baskı ve sınırlandırma eylemlerine rağmen sürdürebildiği ve Kiev’i pozisyonunu değiştirmeye zorladığını dosta-düşmana kanıtlama gibi neredeyse hayati bir derdi var. Kiev’in -taviz vermek zorunda olan taraf olarak- pozisyonunu kolay kolay değiştiremediğini biliyoruz. Kazanma ümidine rağmen kayıplar arasında oynadığı için Kiev’in pozisyon değiştirmesi demek Rusya’nın maksimalist amaçlarını kabul etmesi demek. Yani, Kiev adına fazla bir manevra sahası yok. Rusya adına manevra sahası şimdilik anlamsız zira Trump, Ukrayna savaşının Batı-Rusya doğrudan mücadelesine dönüşmesinin risklerinin farkında olan bir başkan olarak, bir süre daha iktidar koltuğunda kalmaya devam edecek. Bu yüzden, iyimser beklentilerin aksine, bu yaz Rusya-Ukrayna savaşı şiddetlendi. 

Rusya’nın Ukrayna ve ABD’ye mesajı var

Başka yazılarımızda da belirttik, Rusya, şiddetlenen saldırıları için sahada yeni bir taktik belirlemiş görünüyor. Bu taktiğin (yoğun dron ve bütünleşik füze saldırılarıyla çok mevzi üzerinden bir yorma/yıpratma/Ukrayna savunmasını küçük hatlarda yeniden pozisyon almaya zorlama saldırıları) iki ayağı olduğunu düşünebiliriz. İlk ayak, Ukrayna kuvvetlerinin savaşma azmini düşürmeye odaklı. Ukrayna, bu saldırılar karşısında savunmasını çoklu mevzilerde yeniden örgütleyebilir ama insan kaynağı ve ön cephelerde malzeme ve teçhizat eksiği kendini hissettiriyor. Bu hissi artıracak şekilde Rusya, savaş ekonomisinin gazına basmış durumda. Rus gazeteleri ekonominin günlük hayatı, sağlık ve benzeri hizmetleri zorladığından dert yana dursun, Moskova’nın dron üretme ve harcama kapasitesi savaş ekonomisinin temel hatlarının normal ekonomik veriler üzerinden ölçülemeyeceğini bize gösteriyor. Sadece çarşamba günü NY Times’ın haberine göre Rusya, Ukrayna’yı 700’den fazla dron ile vurdu. Dronlar ve yarattığı gürültünün psikolojik etkisi ayrı bir dert, füzelerle birleşik bir saldırı dahilinde kullanılmaları ayrı dert. Bu ikinci husus, Ukrayna’ya ABD menşeili Patriot gibi savunma sistemlerine ne kadar ihtiyaç duyduğunu hatırlatıyor. Kiev maalesef Avrupa menşeili savunma sistemleriyle ya da ortak üretim teknolojilerle Rus füze saldırılarını durdurmakta zorlanıyor. 

Geçtiğimiz hafta Trump yönetimi, ABD rezervlerindeki sayının sınırlılığına, Ortadoğu ve Pasifik’teki ihtiyaca dem vurarak Ukrayna’ya Kongre’nin onayladığı silah yardımını durdurmuştu. Dolayısıyla, Kiev adına çok hareket edecek bir alan kalmamıştı ve ABD yardımı olmasın, yardım için vaat edilen sistemleri biz satın alalım gibi bir teklifle gelmişti Kiev. Tam bu noktada Trump, fikrini değiştirdi. Ya da kameralar önünde yaptığı açıklamaya bakarsak fikrini değiştirmek zorunda kaldı çünkü Putin bir çılgın. Ukrayna konusunda kendisi ile müzakere edilemiyor. Trump’ın emriyle 30 kadar Patriot bataryasının da dahil olduğu teçhizat ve askeri yardımın Polonya’dan Ukrayna’ya kara yolu ile ulaşması bekleniyor. İşte Rusya’nın değiştirdiği taktiğin ikinci ayağı da burada. Rusya sadece Ukrayna’nın savaş azmini değil, ABD’nin de müzakere azmini, Trump’a kötü davranmadan ya da Trump’ı doğrudan hedef almadan, kırmaya çalışıyor. 

Trump’ın değişen kararı savaşın gidişatını etkiler mi?

Trump’ın Salı günü yaptığı, -eh o zaman Ukrayna’ya biraz askeri yardım verelim aksi durumda Kiev tutunamayacak tarzı- çıkışa Rusların cevabı Çarşamba günü Ukrayna-Rusya sınırındaki kritik geçiş noktalarına saldırı düzenlemek oldu. Rusya, Ukrayna savaşının uzama halinin Trump’ı rahatsız ettiğinin farkında. NATO ve Avrupalılar cephesinde istediğini almış bir ABD’nin Rusya korkusunu bu şekilde canlı tutmak gibi bir derdi yok. Üstelik savaş bu şekilde- Trump’ın deyişiyle manasız bir şekilde- uzarken ABD ve Rusya daha önemli konularda verimli görüşmeler gerçekleştiremiyor. Dolayısıyla, Kremlin aslında sahne önünde Trump’ın insafı olmadan da bu savaşı kazanabileceğini göstermeye çalışırken, sahne gerisinde Trump’ı bu işi bitirmeye dolaylı yoldan (bak bu iş uzayacak, ABD gücü için bölücü bir unsur olacak ve riskler baki diyerek) ikna etmeye çalışıyor. Son Patriot kararı ABD’nin bu işten dolayı çektiği sıkıntının tam da Rusların istediği kıvama gelmediğini gösteriyor. Hem Ukrayna ve Avrupalılar, neredeyse Trump’ın istediği her şeyi kabul ettiler, bu yüzden daha fazla dayak yemelerinin bir anlamı yok. Fakat, mesele şu ki, ABD’nin Rusya’yı yaptırım tehditleri ve Ukrayna’yı destekleyeceğim sözleri ile dövmesinin de şimdilik bir getirisi varmış gibi gözükmüyor. Rusya, gücünü, her tarafı yara-bere içinde kalsa bile savaşı doz artırarak sürdürme kararlılığından alıyor. Sözün özü, henüz Ukrayna savaşının sonu görünmüyor.