SON DAKİKA

Turizm dünyası 2025

2025 Yılı yavaş yavaş bitiyor. 2025 yılı içinde turizm sektörü açısından veriler, bölgesel gelişmeler, ana trendler, riskler ve kısa, orta vadeli çalışmaları yıl bitmeden bugün size yazmak istedik. Önümüzde iki ay var ama 2025 yılının ilk 10 ayına bakacağız.

2025 yaz dönemi boyunca gelen turist sayılarında önceki yıllara göre yüksek hacimler artı. Kısıtlı dalgalanmalar görüldü; aylık, çeyreklik verilerde oynaklık bulunuyor. Örneğin Temmuz 2025’te yabancı ziyaretçi sayısında yıllık bazda %5 gerileme raporlandı. 

Toplam turizm gelirleri 2025’in ikinci çeyreğinde hızlanma gösterdi; 2025 Q2 turizm gelirleri 16.280 milyon USD seviyesine çıktı. Uzun vadeli karşılaştırmada (2024) turizm gelirleri ciddi toparlanma göstererek 61,1 milyar USD düzeyine yükseldi; sektör ülke gelirleri açısından kritik bir döviz kaynağı olmaya devam ediyor. 

Talep ve kaynak pazarlarına bakacak olursak, bu konuda Rusya ve Almanya başı çekiyor; İngiltere, Polonya, Hollanda gibi Avrupa pazarları da önemli. Pazar karması çeşitli ama bölgesel oynaklık (Rusya, İran vb.) etkili olabiliyor. 

Segmentlerdeki kayma: Paket tatil (deniz-güneş) talebi güçlü kalırken; şehir turizmi (İstanbul) ve deneyim/aktivite turizmi (Cappadocia balon, kültür rotaları) artan ilgi görüyor. Lüks ve butik segmentte oda başı gelir artışı raporlanıyor. 

Bölgesel görünüm de şöyle yer aldı bu yıl turizm dünyasında. 

Antalya: Yaz sezonunda güçlü talep; bazı raporlarda Antalya’nın 2025’te 14–17 milyon ziyaretçi aralığı hedeflediği ve yüksek doluluklar sağladığı görülüyor; fakat mevsimsel yoğunlukla birlikte 2025 yazında bölgesel istatistiklerde hafif yavaşlama/platoya işaret eden veri setleri de mevcut. (Antalya hem kitle turizmi hem MICE/sağlık/şov-etkinliklerle ön planda).

İstanbul: Şehir turizmi (kültür, kongre, alışveriş) yıl boyunca güçlü; hava trafiği ve müze ziyaretçileri yüksek; kısa kaçamak (city-break) talebi istikrarlı. 

Kapadokya: Macera/deneyim (özellikle sıcak hava balonu) talebi yüksek; aynı zamanda operasyon güvenliği ve düzenlemeler gündemde (kurallar, kapasite yönetimi, kaza sonrası denetimler). AP’nin bildirdiği büyük balon kazası sektörde güvenlik algısını etkiledi. 

Bodrum & Ege: Yazlık ve yat turizmi güçlü; marina/seyir (cruise & yachting) segmentleri yükseliyor.

Gelirler yükseliyor ama harcama yapısı değişiyor: Kişi başı (ortalamalarda) artış gözleniyor; bu hem döviz kuru hem fiyat artışından kaynaklı. Ancak yüksek enflasyon ve TL’deki dalgalanma bazı pazarlarda fiyat duyarlılığını artırdı; bu da özellikle bütçe-bilinçli turist talebini etkileyebilir. 

Doluluk ve fiyatlama: Yaz sezonu yoğunluğu beklendiği kadar güçlü olsa da bazı oteller ve bölgesel işletmelerde doluluk artışı ile fiyat artışını dengeleme çabası, karlılık üzerinde bölgesel farklılıklara yol açıyor.

Güvenlik ve imaj konusu da çok önemli. Bölgesel jeopolitik riskler ve yüksek görünürlükli kaza/olaylar (örneğin balon kazası) turiste yönelik algıyı kısa vadede olumsuz etkileyebilir; güvenlik iletişimi ve kriz yönetimi önem kazandı. 

Regülasyon & kapasite yönetimi: Özellikle Cappadocia gibi hassas bölgelerde uçuş/kapasite düzenlemeleri, çevresel koruma adımları daha sık gündeme geliyor (bu dengeleme uzun vadede sürdürülebilirlik için olumlu). 

Sektör içi fırsatlar.

Sağlık turizmi & termal: Türkiye’nin maliyet-verim avantajı bu segmentte talep çekiyor; yatırımcılar için yüksek büyüme potansiyeli var.

MICE (kongre) ve şehir turizmi: İstanbul, Antalya gibi merkezler kongre ve iş turizmi ile yıl boyunca gelir yaratıyor; sezon dışı gelir artırıcı.

Deneyim turizmi / premium segment: Balon-trekking-gurme deneyimleri, butik otellerin yükselişi, kişiselleştirilmiş ürünler getiri-performansını artırıyor.

Dijitalleşme & dinamik fiyatlama: Rezervasyon motorları, veri-odaklı pazarlama ve esnek fiyatlama ile marjlarda iyileşme sağlanabilir.

Ana riskler

Fiyat/kur baskısı: Enflasyon ve TL’de oynaklık maliyetleri (enerji, ithal girdi) artırarak fiyat rekabetini zorlaştırabilir. (Sektör yüksek döviz geliri sağlasa da maliyetlerin bir kısmı USD/EUR cinsinden). 

Talep yönlü daralma: Avrupa’daki ekonomik zayıflama veya pazar bazlı fiyat hassasiyeti, özellikle 2026 rezervasyonları için risk oluşturabilir.

Güvenlik ve imaj: Kaza/olay haberleri, jeopolitik riskler ve sert regülasyonlar talebi anlık düşürebilir. 

Politikalar / kamu teşvikleri — piyasaya etkileri

Hükümet yerel tanıtımı artırıyor, fuarlar (ATF25 vb.) ve pazar çeşitlendirme çabaları var; vize kolaylıkları & tanıtım kampanyaları talebi destekleyebilir. (örn. Antalya fuarları ve D-8 etkinlikleri).

Öneriler sektör paydaşlarına kısa ve orta vade için.

Gelir yönetimi (revenue management): Dinamik fiyatlama, kanal optimizasyonu ve paket ürünlerle marj yönetimini sıkı tutun.

Pazar çeşitlendirme: Avrupa’ya bağımlılığı azaltıp Orta Doğu, Körfez, Uzak Doğu pazarlarına (sağlık/mice/uzun dönem) daha fazla pazarlama ayırın.

Güvenlik & kalite iletişimi: Özellikle deneyim turizmi (balon, macera) için şeffaf güvenlik sertifikasyonlarını vurgulayın; kriz iletişim planı oluşturun. 

Maliyet-hedging: Döviz ve enerji maliyetlerindeki dalgalanmaya karşı finansal ve operasyonel hedging stratejileri geliştirin.

Sürdürülebilirlik: Kapasite planlaması, çevresel koruma ve topluluk bazlı turizm yatırımları—uzun vadede destinasyon sağlığını korur ve marka değeri yaratır.

Dijital dönüşüm & veri kullanımı: CRM, dönüşüm ağırlıklı reklam, esnek rezervasyon-iptal politikaları ile rekabet avantajı sağlayın.

Kısa not — yatırımcı perspektifi

Turizm, döviz geliri ve gelir artışı açısından halen çekici; ancak maksimum getiri için risk-getiri dengesine dikkat edilmeli: kur/enflasyon, güvenlik algısı ve mevsimsellik ana belirleyiciler. Devlet teşvikleri, altyapı yatırımları ve hava hattı bağlantıları olumlu katalizörler olabilir.