Bir tarafta zirvede yaşayanlar, diğer tarafta açlık, sefalet içinde bir lokma ekmeğe muhtaç insanlar. Her iki insanda aynı dünyanın çatısı altında yaşam mücadelesi veriyor.

İki bin yirmi beş, dünyanın hızla değiştiği bu günlerde, şeffaflığın zirve yaptığı, medya ve bilgi teknolojisinin insanlığın hizmetine sunulduğu çağımızda gerçekleri her gün tüm dünya merakla izlemekte. Küresel Sumud filosu sessizliğin çığlığını tüm dünyanın ilgisini Gazze’deki mazlumlara bir umut, bir ses olabilmek için aktivistlerin koordinesiyle küçük teknelerle bir filo oluşturarak, günlerce yol katetmişlerdir.

İsrail zulmünü dünya kamuoyunun gündeminde tutmak, Filistinli çocukların, açlıkla ve susuzlukla cezalandırıldıkları bu çağımızda Ortaçağ Kafasıyla dünyaya kafa tutan yalnızlığa doğru hızlı adımlarla ilerleyen İsrail kendi sonunu hızlandırmaktadır. Mazlum insanlara bombaları yağmur gibi yağdıran, zalim kafalılar Siyonistlerin yüzyıllardır karın altında sessiz ve sinsi ayak sesleri artık yüzeyde tüm insanlığın görüş alanında.

Amerika’nın koruması altında bölgenin tek kovboyunu oynayan vahşi Ortadoğu’nun silahşorluğuna soyunmuş, kendini yenilmez zanneden İsrail, dünya kamuoyu önünde rezil ve alçak olduğunu tescillemiştir. Cesaretli ve azimli aktivistler, karınca misali hedefe kitlenmiş Sumud filosunu insanlığın umudunu yeşertmek hedefiyle vicdanların sesi olmuşlardır. Din, dil, hangi milletten olursa olsun tek amaç insan olan, yüreklerin tek yürek olarak Gazze’yi dünya ya özgürlük türküsü olarak haykırmışlardır

Birleşmiş Milletler Meclisi’nde boş sıralara yüzsüzlüğün arkasına saklanarak, yalanlarını tüm dünyaya sahtekarca aptalca sunan Netanyahu, dünya kamuoyu önünde rezil olmuştur. Hastaneleri bombalayan, gazetecileri öldüren, çocuk ve kadınları katleden ve dahada ileri giderek Birleşmiş Milletler çalışanlarını öldüren, kana doymayan İsrail dünya üzerinde geçmişte olduğu gibi yalnızlığa gidiş biletini kendine kesmiştir.

Kendilerini dokunulmaz zanneden İsrail Siyonist yönetimi, yaptıkları zalimliklerin saldırıların yoğunluğu altında psikolojik boşluklara düşmektedirler. İsrailli askerlerin psikolojik destek antidepresan ilaçlarına bağlanmaları ruhsal bunalımların çoğalması içten içe kendilerini yok edecektir. Minik günahsız yavrucakların açlıkla, susuzlukla can vermeleri zalimlerin acı sonunu hızlandıracaktır. Allah kutsal kitaplarda, Kur’an’da, tahrif edilen Tevrat’ta dahil, İsrailoğullarının her azdıklarında onları elim bir azapla cezalandırmıştır.

İsrailoğulları M.Ö. Babil kralı Buhtunnasırın istilasıyla Kudüs’ü ve Beyt’i Makdis’i yerle bir edilmiştir. İsrailoğulları’nın cezalandırılması peygamber Hz, Zekeriya’nın ölümü olmuştur. Hz. Yahya’yı öldürmeleri ve İsa A.S’mı öldürmeye teşebbüsleri ALLAH’ın lanetine uğramışlardır. İnsanlığın başında hep tefrika ve sapkınlıklarıyla kaos oluşturarak kıyametlerini kendi elleriyle hızlandırmışlardır.

İyilik ve adalet her zaman galip gelmiştir. İnsanlık içindeki umudu ayakta tutarak, karanlığa bir mumla ışık olma yolunda ilerlemektedir.