Dolar $
32.54
%0.07 0.02
Euro €
34.92
%-0.17 -0.06
Sterlin £
40.9
%0.37 0.15
Çeyrek Altın
3992.22
%0 0
SON DAKİKA
Gastronomi Pazartesi 11 Kasım 2019 02:50

10 MİLYAR DOLAR GELİR

UNESCO'nun Yaratıcı Şehirler Ağı'na giren Gaziantep ve Hatay mutfağı öncülüğünde lezzette dünya arenasında söz sahibi olan Türkiye'nin 2020 yılı için gastronomi turizmindeki hedefi 10 milyar dolar. G. Antep Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin, "Gastronomiyle ihracat ve turizm gelirlerimiz yükseliyor. Gastroantep'den büyük bir gastro ekonomi oluşturduk" dedi.

10 milyar dolar gelir
UNESCO'nun Yaratıcı Şehirler Ağı'na giren Gaziantep ve Hatay mutfağı öncülüğünde lezzette

Sedat YILMAZ

 

Deniz-kum-güneş, sağlık, kongre, kış, yayla, dağcılık, spor ve akarsu turizmi gibi yeme-içme ile alakalı gastronomi de turizmin olmazsa olmazlarından. Gastronomi iyi yemek düşkünlüğü, yemekten anlama, yemek bilimi, iyi yemek sanatı olarak tarif edilir ama aslında tamamen mutfak kültürlerini ifade eder. 

Türk mutfağı, Osmanlı mutfağı, Akdeniz mutfağı, Ege mutfağı, Karadeniz mutfağı, Gaziantep mutfağı, Hatay mutfağı, Kahramanmaraş mutfağı, Adana mutfağı, İtalyan, Çin, Fransız mutfağı ve diğer kültürlere ait mutfakların incelikleri gastronomiyle öğrenilir. Lezzetleri ise yerinde veya memleketinde tadılır. Bunun için insanlar farklı lezzetler için ülkeden ülkeye gezerler ve lezzet turizmini daha doğrusu gastronomi turizmini oluştururlar. 

Gastronomi turistleri daha az tatil yapmalarına rağmen, daha fazla harcama yaparlar. Normal turistler turizm giderlerinin sadece yüzde 15-20’sini yeme içmeye harcarken gastronomi turistleri turizmle ilgili toplam harcamalarının yarısına yakınını yeme içmeye ayırır. Ayrıca zenginleşmiş, finans kentlerinde gastronominin daha fazla geliştiğini unutmamak gerekir.

Tarihi ve kültürel zenginlikleri görmenin yanında binlerce yıllık geleneklerden beslenen mutfak kültürü de yerli yabancı herkesin dikkatini çeker. Türkiye’nin özellikle geleneksel yeme içme kültürünü yerinde tatmak ve görmek isteyen yabancılar ülkemize akın ederler.

sahin-3

150 milyar dolarlık sistem 

Son dönemde gastronomi, hayatın bir parçası haline gelirken ekonomiye de ciddi katkılar sağlamada giderek trendini yükseltiyor. Gerçekleştirilen festivaller, etkinlikler, fuarlar da lezzet turizmine önemli destek veriyor.

Turizm ve Kültür Bakanlığı bu yıl gastronomi turizminden 5 milyar dolar kazanç hedefledi. Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği Başkanı Kaya Demirer de 2020 hedefini 10 milyar dolar olarak belirlediklerini kaydediyor. İtalya gastronomiyle 150 milyar dolarlık bir eko sistem oluşturdu. İspanya ise yeme içme kültürü ile 70 milyar dolarlık bir turizmi ortaya çıkardı. Türkiye’nin de gelecek yıllarda gastronomi turizmi ile bu rakamı 70 milyon turist ve 70 milyar dolar seviyesine çıkarması öngörülüyor. Türkiye’de gastronomi ekonomisi üzerinde yapılan araştırmalarda hanehalkının alım gücüne göre restoran harcaması yaptığı görülüyor. Milli gelir ve satın alma gücü paritesindeki yükselişte gastronominin öneminin öne çıktığı gözleniyor.  

 

Gastro ekonomi oluşturduk

 

Kısa zamanda gerçekleştirdiği politika ve projeleriyle Gaziantep’i bir gastro kent yapan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile  gastronomi üzerine konuştuk. Gaziantep’in geleneksel mutfağını turizme açmak için politikalar geliştirdiklerini ve bugün istedikleri noktaya geldiklerini belirten Başkan Fatma Şahin, “Gastronomiyle ihracat ve turizm gelirlerimiz yükseliyor. Gastroantep’den büyük bir gastro ekonomi oluşturduk” dedi. Gastro kent oluşturma hedefiyle “Nereye gideyim, ne tadayım” anlayışını ilke edindiklerini, Gaziantep ve bölgesinde araştırmalar yaparak işe başladıklarını ve karşılarında geniş ve yüksek tarihi ve kültürel bir zenginlikle karşılaştıklarını belirten Fatma Şahin, bu zenginliği turizme kazandırmanın uğraşına girdiklerini söyledi.  Halen yerli ve yabancı turizminde Gaziantep ile ilgili önemli bir kapsama alanı oluşturduklarını dile getiren Şahin, “Araştırmalarımızda bölgede yer alan eski medeniyetlerden bu yana gelen kültürel mirasın dünyada hiçbir yerde olmadığını ve böyle bir trendin bulunmadığını gördük. Diğer taraftan artık sadece deniz, kum, güneşi değil kültürel zenginlikleri, yemeyi içmeyi tercih eden ve takip eden, farklı yerlerde farklı kültürlerde farklı tatları tatmak isteyen bir network var. Biz her iki kısmı birleştirerek uluslararası turizme açık ciddi bir gastro ekonomi kurma hedefindeyiz” diye konuştu.

UNESCO Antep’in önünü açtı

 Gaziantep’in gastroekonomide UNESCO listesinde dünyada 9 kentten biri olduğunu hatırlatan Şahin, “UNESCO bahsettiğim networku bize açıyor. Artık dünyanın her yerinden insanlar Gaziantep’in UNESCO’nun şehri olarak bakıyor ve buraya gelebilmek için fırsat arıyor. Şimdi biz şehrimizin küresel ölçekte rekabet gücümüzü nasıl, hangi alanlarda artırabiliriz diye çalışıyoruz. Şehrimiz hem sanayi hem tarım hem teknoloji hem bilim hem de eski medeniyetlerin oluşturduğu yüksek kalitede kültürel mirasa sahip. Osmanlı, Selçuklu, Roma, Hitit medeniyetleri, hanlar, hamamlar Zeugma burada. Bunları ekonomiye çevirmek için gecemizi gündüzümüze katıyoruz” dedi.

Bölgenin lezzetlerini ortaya çıkarmada 500 yemekle işe başladıklarını ve 4 yıl boyunca çalışarak önemli bir çeşitliliğe ulaştıklarını anlatan Şahin, “UNESCO’nun belirlediği diğer gastronomi şehirlerinde ne yapılıyorsa, aynısını Gaziantep’te yapıyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak bu yıl Eylül ayında dünyanın en önemli gastronomi merkezlerinden biri olma hedefiyle GastroAntep Uluslar arası Gaziantep Gastronomi Festivali’nin ikincisini gerçekleştirdik” şeklinde konuştu. 

Yılda yüzde 10 büyüyoruz

Coğrafi işaret alma konusunda çalışmaları hızlandırdıklarını belirten Şahin, “UNESCO’nun da etkisiyle bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin yeme içmeye ve ürünlere olan ilgisi bizi farklı bir ekonomiyi ortaya çıkarmaya yöneltti.  Bugün geldiğimiz noktada aslında gastro Antep’ten bir gastro ekonomi oluşturduk. Elbette diğer şehirlere göre UNESCO gibi bir üstünlüğümüz var. Gastronomi dünyada yüzde 4 büyürken bizde yüzde 10 oranında büyüyor. Gastro ekonomiyle bunun bir ihracat ve istihdam olduğunu yeni öğrendik” bilgisini verdi. 

Gaziantep merkezli yeni bir turizm modelini bölgede meydana getirmek için planlar yaptıklarını anlatan Fatma Şahin, Asya turisti ile Avrupalı turisti Gaziantep merkezinde buluşturmanın formüllerini hayata geçirmek için çalıştıklarını kaydetti.

Özellikle Kapadokya’ya Japon ve Çinli turistin oldukça fazla ilgi gösterdiğini fakat buraya gelen yabancının daha fazla para bırakması için farklı metotların devreye girmesi gerektiğini belirten Şahin, “Şimdi bizim de hedef kitlemiz Japon ve Çinliler, yani Asya turisti. Kapadokya’ya iyi para bırakıyorlar. Gaziantep ile tanıştırabilirsek bu harcamaları ve Türkiye’de kalış süreleri daha da yükselecek. Biz gerek Japonya ve gerekse Çinli büyükelçiler ile temastayız” dedi.

sahin-2

Turizmin merkeziyiz

Gaziantep’in her yönden cazibesinin olduğunu ve bunu her fırsatta anlatmaya ve göstermeye çalıştıklarını dile getiren Fatma Şahin, “Öncelikle başta İstanbul olmak üzere tüm şehirlerimizden buraya yerli turistimiz geliyor. Haftada 5 gün uçaklarımız dolu bir şekilde buraya geliyor. Biz Kapadokya’da olduğu gibi diğer şehirlerimizden de yabancı turist çekmek için fırsatlar arıyoruz” diye konuştu. Gaziantep’e gelenlerin buradan mutlu döndüklerini belirten Fatma Şahin, Türkiye’nin diğer önemli turizm bölgesi Ege ve Antalya’ya gelen turistlerin de G.Antep’e gelmesi için uğraştıklarını söyledi. Deniz, kum, güneş için Antalya’ya 20 gün için gelen turistlerin en az 3 gün de Gaziantep’e getirmek için çalıştıklarını anlatan Şahin, “Gaziantep’te gastro ve tarihi mirasımızdan gelen gücümüzü kullanarak en az 3 destinasyonu buraya çekmeninin yol haritasını hazırlıyoruz” dedi.

sahin-1Tohum bankası kuruyoruz

Türkiye’de kişi başı milli gelirin 20 bin doların üzerine çıkması durumunda sosyal dengesizliklerin de ortadan kalkacağını dile getiren Fatma Şahin, “Bölgesel kalkınmadan yanayız. Fıstık da bizim kebap da. Lezzet tohum ve baharatla başlar. Gastronomi altyapımızı güçlendirmek için tohum bankası ve baharat kütüphanesi kuruyoruz. Lezzet konusunda tohum ve baharat olayını daha önem veriyoruz. Belediye olarak yerel tohumlarımızın yaygınlaşmasını sağlamak için yüzde 50 hibe ile çiftçimize biber, sarımsak, mercimek, domates, nane gibi ürünlerin tohumlarını dağıtıyoruz. Sumak üretimini teşvik ediyoruz. Zahter balımızı, keçi sütümüzü destekliyoruz” diye konuştu. 

Bölgenin Fırat ve mozaik havasıyla Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Adıyaman ve diğer bölge illerini bağlama gibi bir potansiyeli olduğunu vurgulayan Başkan Fatma Şahin, “Şanlıurfa’daki Göbekli Tepe bugün için tarihin sıfır noktası. Herkes buraya merak ediyor. Özel sektörümüz de buranın ortaya çıkarılmasında devletimize destek veriyor. Gaziantep Islahıye sınırları içinde de Yemesek antik bölgesi var. MÖ 8’inci yüzyılda yakın doğunun en büyük taş ocağı ve heykel işleme atölyesi konumunda olan bir yer. Hitit medeniyetine ait Yemesek, Arami, Asur medeniyetlerini de ağırlamış. Adeta bir açık hava müzesi. Özel sektörümüz bize bu konuda destek vermek istiyor” ifadesini kullandı.

Bu işin kaybedeni olmaz

Bilim, sanayi ve gıdaya yönelik bir ekonomi oluşturma yolunda hızla ilerlediklerini dile getiren Fatma Şahin, “Bölge belediyeleri ve odalarla işbirliği içerisindeyiz. Bölgesel kalkınmaya önem veriyoruz. Dünya daha önceden şehirleri yarıştırıyordu, artık bölgeler devreye girdi. Kebap hangi şehrin, biber hangi şehrin, fıstık hangi şehrin demiyoruz… Pasta büyürse, bölgesel kalkınma sağlanır. Bu işbirliğinin kaybedeni olmaz. Birlikte kazanmanın başka yolu yok. Tek yol birlikte çalışmak, el ele vermek. Burada basınımıza büyük iş düşüyor” diye konuştu.

Ne terör kalır ne uyuşturucu

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Türkiye’de kişi başı milli gelirin 20 bin doların üzerine çıkması durumunda terör başta birçok olumsuzluğun ortadan kalkacağını anlattı. Şahin, “Her şey ekonomi. Bölgesel ekonomiyi ve şehir ekonomilerimizi yükseltmemiz lazım. Her şehrin her bölgenin farklı ve güçlü yanları var. Güçlü yanlarımızı birleştirelim. Zayıf taraflarımızı güçlendirelim. Bölgesel kalkınma yolunda işbirliğimizi artıralım” diye konuştu. Yapılacak fazla işin olduğunu belirten Şahin, “Dünya şehirleri bugün neyi konuşuyorsa, akıllı şehir diyorsa, biz de aynısını yapıyoruz. Şehirlerimizi, bölgelerimizi küresel ölçeğe taşımak zorundayız. Akıllı şehir, akıllı çevre, akıllı iletişim, akıllı ulaşım, akıllı enerji ve akıllı bina üzerinde projelerimiz üzerinde çalışıyoruz ve kendimizi yeniliyoruz” dedi. Gastronominin bölgenin ekonomi atağında önemli bir yere sahip olduğunu belirten Fatma Şahin, “Gastronomi şehirlerinde güçlü finans şehirleri olur. Paranın olduğu yerde gastronomi gelişir. Dolayısıyla Gaziantep’te sanayi var, tarım, turizm, teknoloji ve bilim var. Çekim gücümüz yüksek. Ürünlerimiz dünya klasmanında tanınıyor. Dijital dönüşümümüz arttıkça gastronomimizin gelişmesine alan açıyor” ifadelerini kullandı.

Kraliçe ve Trump’ın aşçısını ağırladık 

Gaziantep’in artık gastro kent olarak dünyaya adını duyurduğunu belirten Fatma Şahin, “İKraliçe’nin pastacısı, ABD Başkanı Donald Trump’ın aşçısı buraya geldi. Kraliçe’nin pastacısı buranın kaymağını ve fıstığını kullandı. Kraliçe’nin pastacısı  hüner aynı olmasına rağmen farklı bir lezzet ortaya çıktığını söyledi. Trump’ın aşçısı da hazırladığı yemeklerde sumak ekşisinden, nar ekşisine, tahterden, tarçın ve hasbire kadar çeşitli tarçınlar kullandı. O da yemek aynı olduğu halde farklı bir lezzetin elde edildiğini ifade etti” dedi. Farklı lezzetleri yakalayanlar ve tadanlar ülkelerine döndüklerinde Gaziantep’e has ürünleri kendi ülkelerine de istediklerini vurgulayan Fatma Şahin, “İnanın dışarıdan siparişler yağıyor. Gaziantep’in fıstığından, domatesinden, salçasına, baharatına kadar ürünler büyük satışa dönüştü. Dolayısıyla Meksika biberiyle, Venezüella kakaosuyla, Japonya pirinciyle kendi mutfağını dünyaya açma çabasında. Anadolu’nun ise çok daha zengin bir mutfağı var. Burası bir hazinesi. Ancak önce bu zenginliklerimizin coğrafi işaretlerinin tescillenmesi gerekiyor. Tescillemezsek elimizden kaptırırız” diye konuştu. Anadolu’da coğrafi işaret alması gereken 4 bin ürün tespiti yaptıklarını ve şu anda ancak 400’üne coğrafi işaret aldıklarını ifade eden Şahin, “Gaziantep olarak 100 coğrafi ürünü hazırladık, 50’sini Avrupa Birliği’ne gönderdik. 50’si de hazırlanıyor. Gaziantep baklavası, Aydın inciri ve Malatya kayısısı coğrafi ürün işareti alan ürünlerimiz arasında” dedi.


ABONE OL