2023 yılı başından itibaren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı nezdinde konuyu yakından takip ettiklerini ve kamuoyunu bilgilendirmek adına adımlar attıklarını dile getiren Gülsün, “Söz konusu uygulamanın hayata geçirilmesi ihtimali dahi Türk sanayi açısından büyük bir tehdit oluşturmaktaydı. Bilindiği üzere, nitelikli üretim yapan birçok sektörümüz, uzun vadeli sözleşmeler aracılığıyla ihracat yapmaktadır. Bu nedenle, dış ülkelerdeki alıcıların üretim kapasitemize ve yeteneklerimize güven duymaları son derece önemlidir. Mevcut durumun sürdürülmesi ve yıl sonunda kayıtlı kimyasal ürün sayısının yetersiz olması durumunda, ihracat sözleşmelerini yenileme konusu zorlaşacaktı. Ülkemiz sanayisi için önemli olan bazı hammaddelerin üretimi yerelde yapılmamakta ve bu ürünleri ithal etmekteyiz. Ayrıca, katma değerli üretim için kritik öneme sahip bazı kimyasal maddeler, sınırlı miktarlarda ülkemize giriş yapmakta ve bu nedenle yurtdışındaki tedarikçilerimiz, bu sınırlı ürünler için KKDİK maliyetlerini karşılamak istememektedir. Başka bir sorun da KKDİK gereksinimlerini yerine getirmek için ülkemizde testlerin yapılamaması ve Türk şirketlerinin ilgili kimyasalın kayıt dosyasını Avrupa'daki konsorsiyumlardan satın almak istediklerinde karşılaştıkları zorluklardır. Tüm bu sorunların çözümü açısından KKDİK uygulamasına kademeli geçiş sağlanması büyük önem arz ediyor” dedi.

Bakanlıkla Yakın Çalışma Meyvelerini Verdi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile 2023 yılı başından itibaren çok yakın temasta bulunmaları sayesinde ülkemizin ve kimya sektörünün lehine bir çözüme kavuşulmak üzere olunduğunu belirten Gülsün, “Başta Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü olmak üzere Bakanlıkta konu hakkında çalışan herkese teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten sürecin sağlıklı yürümesi adına büyük bir çaba sarf ettiler ve tüm paydaşları bu çalışmalara dahil ettiler. Tüm tarafların iyi niyetli ve özverili çalışmaları neticesinde KKDİK uygulamasına kademeli geçiş konusunda bir mutabakata varılmak üzere. Bu kapsamda KKDİK kaydı yapılacak ürünler +1.000 ton, 100-1.000 ton ve 1-100 ton şeklinde 3 ayrı kademeye ayrılıp geçiş süreci kademeli hale getirilecek. Ayrıca takvim revize edilerek, sanayinin gerçeklerini de göz önünde bulunduran bir takvim ortaya konulacak. Şu an için çalışmaların son aşamaya geldiğini ve kısa süre içerisinde nihayete erdirileceğini söyleyebiliriz” dedi.