Dolar $
32.47
%0.25 0.08
Euro €
34.88
%0.68 0.23
Sterlin £
40.57
%-0 -0
Çeyrek Altın
4080.56
%0.62 24.96
SON DAKİKA
Tarım ve hayvancılık Salı 02 Kasım 2021 02:49

TÜRKİYE TÜKETTİĞİ CEVİZİN SADECE ÜÇTE BİRİNİ ÜRETİYOR

Beslenme uzmanlarının önerdiği ceviz, tarih boyunca sofraların vazgeçilmezi oldu. Omega-3 başta olmak üzere doymamış yağlar açısından da oldukça zengin olan cevizin birçok faydası bulunuyor. WPC – WALNUT markasıyla ceviz üretimi gerçekleştiren A. Berk Noyan, "Türkiye'de yılda ortalama 150-160 bin ton ceviz tüketiliyor. Buna karşılık Türkiye'deki ticari ceviz üretimi ise 60-65 ton civarı. Tükettiğimiz cevizin sadece 3'te 1'ini üretiyoruz" dedi. 550 dönümlük arazisi üzerinde 15.250 mavi sertifikalı ceviz fidanlarının bulunduğunu belirten A. Berk Noyan, daha fazla ceviz üretimi için yerli üreticinin desteklenmesi ve ithalata karşı korunması gerektiğini kaydetti.

Türkiye tükettiği cevizin sadece üçte birini üretiyor

Türkiye’nin en önemli ceviz üreticilerinden WPC Tarım ürünleri A.Ş. WALNUT, Karacabey ovasında 15.250 mavi sertifikalı fidanın bulunduğu 550 dönümlük arazisinde ceviz hasadı düzenledi. “2012 yılından bu yana cevize ciddi yatırımlar yapıyoruz. Cevizde yatırımın karşılığını bulması 10 yıl gibi uzun bir süre alıyor.  Ceviz üretiminin artabilmesi için yerli üreticinin ithalata karşı korunması önemli” diyen WPC-WALNUT Yönetim Kurulu Başkanı A. Berk Noyan, Türkiye’deki ceviz üretimi, tüketimi, ihracat oranları ve potansiyeli hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

“Tükettiğimiz cevizin sadece 3’te 1’ini üretebiliyoruz”

Türkiye’de yılda ortalama 150-160 bin ton ceviz tüketildiğini ve Türkiye’nin ceviz tüketiminde şu an dünya sıralamasında ilk üçte olduğunu söyleyen A. Berk Noyan, “Türkiye ve Orta Asya cevizin anayurdu. Ama buna rağmen şu anda tükettiğimiz cevizin sadece 3’te 1’ini üretebiliyoruz. Türkiye’ye en çok ABD (Kaliforniya), Şili ve Çin’den ithal ceviz geliyor. Cevizde tazelik çok önemli. Biz yerli üreticiler olarak cevizi tarladan sofraya en kısa zamanda ulaştırıyoruz. Ama cevizin Şili, ABD ve Çin’den gelmesi aylar sürüyor ve nakliye esnasında da ürünlere birtakım koruyucular uygulanabiliyor. Nakliye sırasında ortaya çıkabilecek küflenme (Aflatoksin) sorunu yüzünden daha fazla kurutuluyor ve bu nedenle lezzeti azalıyor. Bizde ise kurutma daha yavaş yapılıyor, bu da cevizimizin daha az kuru ve daha lezzetli olmasını sağlıyor. Sürdürülebilirlik açısından da ithal cevizlerin yüklenme safhasından Türkiye’ye geliş safhasına kadar yarattıkları karbon ayak izi oldukça fazlayken bizim ürünlerimizde neredeyse yok denecek kadar az” dedi.

“2020 yılında Türkiye yaklaşık 91 bin ton ceviz ithalatı gerçekleştirdi”

Türkiye’nin 2020 ceviz ihracatının yaklaşık 25 milyon USD civarında olduğunu, bu ihracatın ağırlıklı olarak Orta Doğu ülkelerine yapıldığını dile getiren A. Berk Noyan, Türkiye’nin büyük bir ceviz tüketicisi olmasının ve ürettiğinin kendi tüketimine yetmemesinin ihracatın büyümemesindeki en büyük sebeplerden biri olduğunu ifade etti ve şunları kaydetti: “Ceviz üreticilerinin ithalat konusundaki sıkıntılarının başında 2018’e kadar %43 seviyesinde olan ithalat vergisinin son 3 yıl içinde %4’e kadar düşürülmesi gelmekte. Ton başına ithalatta minimum fiyat uygulamaları olmasına rağmen gümrük vergisinin bu kadar düşürülmüş olması yerli üretim için bir tehdit oluşturuyor. 2020 yılında Türkiye yaklaşık 91 bin ton ceviz ithalatı gerçekleştirdi, yani büyük ölçüde ithalat kuşatması altında bir sektörüz.”

Cevizin yerlisi, cevizin en lezzetlisi

“Türkiye’ye ithal edilen cevizin gelmesi aylar sürüyor ve nakliye esnasında ürünlere birtakım koruyucular uygulanıyor ve kurutuluyor. Bu nedenle yerli ceviz daha sağlıklı, daha lezzetli ve daha taze oluyor” açıklamasında bulunan A. Berk Noyan, “Türkiye’nin Üretimi Ceviz: Cevizin Yerlisi, Cevizin En Lezzetlisi” sloganıyla tüketiciyle iletişim kurarak kaliteli yerli cevizin farkını anlatmayı amaçladıklarını ve yerli üretici olarak tarladan sofraya cevizin en kısa zamanda ulaştırılmasının önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Yatırımın geri dönüşü 10 yılı buluyor

Cevizin Türkiye’nin her bölgesinde yetişebilen bir meyve olduğunu belirten A. Berk Noyan, son yıllardaki yatırımların çoğunun Trakya, Marmara, Ege, İç Anadolu ve biraz da Güney Doğu Anadolu’da yoğunlaştığını belirtti. Ceviz üretiminin oldukça uzun ve meşakkatli bir süreç olduğunun altını çizen  A. Berk Noyan, ceviz yatırımının bilinçli bir şekilde yapıldığında karlı bir yatırım olabileceğini söyledi. “Bir ceviz ağacı yaklaşık dördüncü yılından itibaren ürün vermeye başlar ve verim olarak en üst seviyeye ulaşması 8-9 yıl sürer. Toprak, arazi ve bölge seçim, ön hazırlıklar, fidan dikimini de göz önüne alırsak yaklaşık 10 yıllı bir süreçten bahsediyoruz. Buna bahçeye entegre tesisini de eklersek yatırımın geri dönüşü 13-14 yılı bulabiliyor” diyen A. Berk Noyan, bu uzun süreçte ilaç, gübre, su, elektrik ve makine ekipmanlarının en verimli şekilde kullanılmasının da önemli olduğunu belirtti.

“Ülkemizdeki ceviz açığı küçüleceğine büyüdü”

Son 15 sene içerisinde verilen desteklere rağmen bilgi eksikliği, yanlış fidan ve arazi seçimleri, eksik besleme ve koruma programları nedenleriyle de üretimin yeteri kadar artmadığını söyleyen A. Berk Noyan şu açıklamada bulundu: “Ülkemizdeki ceviz açığı küçüleceğine büyüdü. Ceviz üretimimizin verimli ve dünyayla rekabet edebilecek hale gelebilmesi için doğru toprak ve topograf yapısına sahip en az 200 dekarlık arazilerde doğru fidan seçimi, besleme, sulama şartlarının sağlanması, modern zirai teknikler uygulanarak hasattan işlemeye mekanizasyona önem verilmeli. Ancak bu şartlarla dünyayla rekabet edebilecek verimlilikte (550 kilogram/dekar) ve kalitede ceviz üretebilir ve cari açığımızı kapatabiliriz. Yalnız bu ciddi bir yatırım ve 10-12 sene gibi bir geri dönüş sürecine yetecek maddi güç gerektirmektedir. Geri dönüşü 10-12 yıl süren bir yatırımın cazip olabilmesi için sektörün rekabetçi hale gelene kadar gümrük vergileri ile korunması önemli.”

A. Berk Noyan, muz örneğini vererek şunları kaydetti: “Muz, 20 sene önce Türkiye’de yüzde 70-80’i ithal edilen bir meyveydi. Bu meyvenin üretimine yönelik vergiler uzun zaman önce yükseltildi ve yerli üretim teşvik edildi. Bu ürüne yüzde 145 gümrük vergisi uygulanmaktadır. Yerli üretim şu anda yüzde 90 oranında iç tüketimi karşılamaktadır. Cevizde bu oran yüzde 4’tür. Ceviz, 10-15 senelik büyük bir yatırımdır. Burada hasat dönemlerinde vergiler yüzde 4’e düşmektedir. Bu da Türkiye’nin bir anda ucuz ve kalitesiz ceviz cenneti haline gelmesine neden olmaktadır. O yüzden de Ceviz Üreticileri Derneği olarak muzda uygulanan başarılı örneğin cevizde de uygulanmasını istiyoruz. Muz gibi 20 sene önce yüzde 90 ithalata bağlıyken bugün kendi kendimize yeter hale geldiğimiz sektörler incelenerek bu tip teşvikler konusunda benzeri düzenlemeler yapılmalı. Kayıt dışı/yasal olmayan yollardan gelen binlerce ton cevizin mümkün olduğu kadar kontrol altına alınabilmesi amaçlı bir ihtisas gümrüğünün devreye girebilmesi de yerli üretilen cevizin geleceği için hayati önem taşıyor”

“Tüketici ceviz alırken neye dikkat etmesi gerektiğini bilmiyor”

Yatırımlarını uzun süren araştırmalar sonucunda hayata geçiren WPC Tarım ürünleri A.Ş. WALNUT, bugün Karacabey Ovası’nda yer alan 550 dönümlük arazisinde 15.250 mavi sertifikalı fidanıyla ceviz yetiştirmekte uygulanması gereken tüm etkenleri yerine getiriyor. Otomasyona uygunluk, düz alan, verimli ve homojen toprak seçimi gibi etkenleri göz önüne alarak, şiddetli sıcak ve soğuklara karşı hassas olan cevizin, nasıl bir toprakta yetişmesi gerektiğini çok iyi araştırarak üretimine başlayan marka, kendine ait alanları olması gereken cevizleri dikim kuralına uygun hale getirip 7 x 4 ; 7x 5 metre aralığında yetiştiriyor. WPC Tarım ürünleri A.Ş.  WALNUT, yüksek standartlarda üretilmekte olan lezzetli ve kaliteli ceviz miktarını arttırarak markasını daha da yükseklere çıkarmak hedefiyle çalışmalarına devam ediyor. WPC-WALNUT Yönetim Kurulu Başkanı A. Berk Noyan, doğru tercih yapması için tüketicinin bilgi sahibi olmasının öneminin altını çiziyor ve şöyle diyor: “Türkiye’de üretilen yerli cevizin üstün kalite ve lezzet özelliklerinin belirlenmesi, anlatılması ve tercih edilmesinin sağlanması gerekiyor. Her besinde olduğu gibi cevizde de tüketicinin doğru bilgilendirilebilmesi için kalite standartlarının belirlenmesi şart.”


ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR