Nedeni son derece basit: “Benim Olağüsütü Akıllı Arkadaşım” dizisi. İnanın, hiç bitmesini istemiyorum. Bu nedenle bir bölüm bir bölüm izliyorum. Son yıllarda hiçbir dizi beni bu kadar ekrana kilitlememişti.

Napoli Romanları

Elena Ferrante’nin “Napoli Romanları” serisinden uyarlanan bir dizi “Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım”. Tüm dünyada ses getiren/ çok satan romanlar                  aynı başarıyı TV’de de yakaladı. Kitabın zengin dünyası olağanüstü bir başarıyla sinemalaştırılmış. Napoli’yi çok iyi bilen ve filmlerine yansıtan yönetmen Paolo Sorrentino’nun da içinde RAI ekibi adeta bir görsel şölen yaratmış. 

“Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım”1950’li yıllarda başlayıp 2000’li yıllara          uzanan ve elli yıldan fazla süren bir arkadaşlığın hikayesi. Bu zaman diliminde               Lila ve Lenu’nun arkadaşlığı ile aileleri ve mahallelerindeki kişilerin hayatlarındaki değişimler; İtalya ve Napoli’deki siyasi, ekonomik ve kültürel     arka plan ayrıntılı olarak anlatılmış.

Doğduğun Ev Kaderindir

Lila ve Lenu’nun Napoli’de büyüdükleri yer yoksulluğun, şiddettin, karşılıksız   aşk yüzünden deliren kadınların, her an kavgaya hazır erkeklerin, bol küfür           ve kabalığın hâkim olduğu bir mahalledir. Kenar mahalle lehçeleri -Bir profesörün Lenu ile lehçesi yüzünden yaptığı konuşma içimi çok acıttı - hayat boyu geldikleri sınıfı yansıtır. Bu mahallede kız çocukları ilk okula gider. Şanslı olanlar ilkokuldan sonra okur, üniversite ise hayaldir. Kızların çalışıp aileye destek olması beklenir. Kızların çoğu küçük yaşta evlenip, çocuk sahibi olur, bir erkeğin hâkimiyeti altında yaşam sürdürerek annelerinin kaderini tekrarlarlar. 

Napoli Sokakları

Lila ve Lenu’nun doğduğu mahalle kaderleridir. Savaşlar, enkazlar, iş kazaları, salgın hastalıkların sebep olduğu ölümlerle ve vahşet duygusuyla oldukça tanışık        bir mahalledir. “Napoli” sokakları en az Lila ve Lenu kadar kahramandır bu öyküde. Sokakları, mafyası, sefaleti, zenginliği, tüm iniş çıkışlarıyla hikayenin önemli bir parçasıdır. Kızların hikayesinden bile rol çalar zaman zaman. Bunu yaparken de sıradan bir hikayenin sınırlarını aşıp işçi hareketinden sınıf bilincine İtalya’nın yakın dönem toplumsal ve siyasal tarihini ustaca anlatır.

Elena Ferrante yazarın müstear ismidir. Romanların yazarı gerçek kimliğini gizlemektedir. Bugüne kadar da ortaya çıkmamıştır. “Benim Olağanüsü Akıllı Arkadaşım” dört ayrı kitap ve 4 sezondan oluşan bir TV dizidir. Kitaplar kadar dizisi de büyük başarı kazanmıştır. Dizi “İtalyan Yeni Gerçekçilik” akımına benzer bir üslupla çekilmiştir. Serttir ama sıcaktır, samimidir ve hakikidir. 

“Benim Olağüsütü Akıllı Arkadaşım” ile tanışmanızı hararetle tavsiye ederim. İster okuyun, ister izleyin. Tanıştığınıza çok memnun olacaksınız.