Yaşadığımız yüzyılın en önemli entellektüellerinden birisi olan Pasolini’ye adanmış bu gösteride geçmişten günümüze insanlığın tutkulu ama çelişkilerle dolu hikayesi canlandırılıyor.

Kimdir Pasolini?

Yönetmen kimliği ile ile en çok tanınan sanatçı ayrıca şairliği, yazarlığı ve gazeteci kimlikleriyle de dikkat çeker. Sinema kariyerine “Dilenci “ ( 1961 ) ve Mamma Roma        ( 1962 ) filmeriyle başlayan Pasolini bu filmleriyle savaşın ve faşizmin kalıntılarıyla boğuşan İtalya’da çok ses getirir. İtalyan Yeni Gerçekçilik akımından izler taşıyan ilk filmlerinde yönetmen, lümpen proletaryaya, seks işçilerine, toplumun marjinal diye nitelendirdiği karakterlere odaklanır. 

Yeni dil arayışı

Kariyeri boyunca sürekli yeni bir dil arayışında olan Pasolini, toplumsal gerçekçi üslubuna yakın ilk filmlerinden mitlerin ve halk anlatılarının dilini benimsediği dönemine kadar bir arayış içinde olur. Marksist ve radikal politik kimliğiyle tanınan yönetmenin kutsallığa, dini ve mitik anlatılara yönelik merakı çok tartışılır. Sosyalist bir İsa tasviri yapan “Matta’ya Göre İncil” dini çevrelerden çok tepki görür. Pasolini’nın çevirdiği “Kral Oedipus “ ve “Medea” filmlerinde Katolik, atesit ve Marksist kimlikleri arasında çelişkinin izleri görünür.

Yıkılan tabular

Pasolini’nin filmlerinde din ve cinsellikle ilgili tabuların yıkılıp aşıldığına  tanıklık ederiz. Dekameron, Canterbury Öyküleri ve Binbir Gece Masalları gibi filmlerinde cinsel özgürlüğü politik bir araç olarak kullanır. Sinema tarihinin en tartışmalı filmlerinden olan “Salo ya da Sodom’un 120 Günü’nde” yönetmenin provokatif tavrı doruğa ulaşır. Kimilerine göre öldürülme sebebi de bu filmdir. Sade’nin 18. Yüzyılda geçen hikayesini 1940’ların faşist İtalya’sına taşıyan ve izlenmesi zor cinsel şiddet   ve işkence sahneleri içeren film, faşizmin ahlaki yapısına yönelik en şiddetli eleştirilerden bir tanesini getirir. 

Artemis Danza Topluluğu

İtalyan topluluk dansın bedeni ve ruhu birleştiren özelliğini Pasolini’nin çok katmanlı imgelerini iletmekte güçlü bir araç olarak kullanıyor. Pasolini: Gizli Yangınlar’da, Roma’nın hayatla dolup taşan mahallelerinin güneşi parıldarken, rengarenk giysiler içindeki gençlerin bir yandan hayaller kurup bir yandan da haklarını aradığı sokaklar görülüyor. Pasolini’nin sinema dilinin temel taşlarından olan kadın-anne rolünden özgürlük kavramına, şiirden sanatsal bir ortaklık kurduğu Bach'ın müziğine kadar geniş bir yelpazeyi kucaklayan gösteri, izleyenleri yönetmenin dünyasında bir yolculuğa çıkarıyor. Pasolini : “Gizli Yangınlar” oyununu bu akşam saat 20:00’de İş Kuleleri’nde izleyebilirsiniz. Pasoli’niyi daha yakından tanımak isyetenleri MUBİ’de gösterilen filmlerini ve Can Yayınları’nda çıkan “Kenar Mahalle Çocukları” romanını tavsiye ederim.