Çıplaklık mı özgürlük mü, yoksa çocukluğun kaybı mı?
Son yıllarda özellikle 11–15 yaş arası çocuklarda belirgin bir eğilim var: Mini etekler, file çoraplar, göbek açık üstler, derin dekolteler… Tüm bunlar "özgürlük" söylemiyle meşrulaştırılıyor. Peki bu gerçekten özgürlük mü, yoksa çocukluğun sessizce kaybedilişi mi?
Özgürlük Söyleminin Ardındaki Gerçek
“Özgürüm. İstediğim gibi giyinirim. Burası laik bir ülke.”
Bu cümle, bireyin tercihlerini koruyan bir hakka işaret eder.
Hiç kimse kimsenin kıyafeti nedeniyle yargılanamaz; bu tartışılmaz. Ancak bugün sorulması gereken başka bir soru var:
Bu giyim tarzı gerçekten çocuğun kendi özgür iradesiyle mi seçiliyor, yoksa sosyal medyanın görünmez baskısıyla mı şekilleniyor?
Çünkü artık 11–15 yaş çocuklarının, yetişkin kadınların kopyaları gibi giyindiğini görüyoruz. Bu yaş grubu, henüz bedensel ve zihinsel gelişimi tamamlanmamış, kimlik arayışındaki çocuklardır.
Sosyal Medyanın Yeni “Beden Algısı”
Sosyal medya özgürlük öğretmez; görselliğin tüketime dönüştüğü bir beden algısı öğretir.
“Daha kısa etek güç verir”,
“Göbek açık olmak modernliktir”,
“Dekolte dikkat çeker, dikkat çekmek değerdir.”
Bu mesajlar çocukların ruhunda derin izler bırakıyor. Ergen beyninin gelişimi sürerken karşılaştığı bu bombardıman;
• kimlik karmaşasına,
• onay bağımlılığına,
• kendilik algısında zayıflığa,
• mahremiyet kaybına
yol açıyor.
Bugün “özgürlük” sanılan şey, yarının ruh sağlığı problemlerinin temelini atıyor.
Gerçek Özgürlük Nedir?
Gerçek özgürlük: “Değerimi göstermek için bedenime mecbur değilim.” diyebilmek.
Ama toplum ne yazık ki 12 yaşındaki bir çocuğun yetişkinlik taklidi yapmasını normalleştirdi. Oysa hiçbir çocuk, yetişkinlerin cinsel kodlarını taşıyan kıyafetlerle var olmak zorunda değil.
Bu konu bir “kıyafet tercihi” tartışması değil; çocuğun psikolojik bütünlüğünü koruma mücadelesidir.
Laiklik Bahane Edilmemeli
Evet, Türkiye laik bir cumhuriyettir.
Evet, herkes dilediği gibi giyinir.
Bu bir özgürlük alanıdır.
Fakat özgürlük ve modernlik kavramları, çocuk bedenini sosyal medyanın vitrinine dönüştürmek için bir gerekçe olamaz.
Erken teşhirin gelecekteki bedeli
Küçük yaşlarda başlayan teşhir kültürü ileride:
• sınır koyamama,
• dış görünüşle değer arayışı,
• ilişki problemleri,
• kendilik algısında çökme,
• onay bağımlılığı,
• istismara karşı savunmasızlık
gibi ağır sonuçlar doğurur.
Bu nedenle altını çizerek söylüyorum:
Özgürlük, çocuğun kendini koruyabilmesidir. Özgürlük, mahremiyeti bilmektir.
Özgürlük, ruhunu pazara çıkarmamak için bilinci öğretmektir.
Sorumluluk Bizde
Çıplaklık yetişkin için bir tercih olabilir. Ancak çocuğun çıplaklık üzerinden kimlik inşa etmesi, özgürlük değil; toplumun ağır ihmalkârlığıdır.
Biz yetişkinler bu gerçeği görmezden gelirsek, yarının ruhsal çöküşünü bugün hazırlamış oluruz.
“Çocuğun ruhu, toplumun namusudur.” – Janusz Korczak