Quo Vadis Türk Sineması ?
Türk Sineması iflas mı etti? Ne ticari ne de bağımsız sinemadan dişe dokunur bir sinema örneği son dönemde çıkmadı, çıkmıyor.
Burun kıvırdığımız Recep İvedikleri bile arar hale geldik. Sinema salonları iş yapmıyor. Doğru. Bilet fiyatları bu kadar yüksek olursa... Fellini’nin siyah beyaz klasiği “ 8½” filmi, yaz sıcağında Atlas Sineması’da hatırı sayılır bir izleyici topladı. Kuşkusuz, film kadar Atlas’ın makul bilet fiyat politikasının etkisi vardı bunda.
Festivallerde neden yokuz?
Cannes, Venedik, Berlin Film Festivalleri’nde bağımsız Türk filmleri yarışmalı bölümlerde yer alırdı düne kadar. Altın Palmiye’den Altın Ayı’ya kadar bir çok prestijli ödülü ülkemize getirmişlerdi. Şimdi artık o ödüllerden vazgeçtik, iyi bir festivalin yan bölümüne bile razı gelir hale geldik. Maalesef o bile yok… Bu, Türk Sineması’nda iyi yaratıcıların olamamasından kaynaklanan bir durum mu ? Kesinlikle hayır! Ülkemiz sinemasında nitelikli, yaratıcı bir çok kişi mevcut. Sorun sinema dünyasının sektör olamamasında. Yapılan filmlerin iyi pazarlanamamasında. Bir film yaparım, dijitale satarım kafasından çıkmak gerekiyor. Sinema, sinemada izlenmek için yapılır. Küçücük ekranlarda izlenmek için değil.
82. Venedik Film Festivali
Geçen haftalarda dünyanın en eski film festivallerinden Venedik, 82. kez sinemaseverleri ağırladı. Yaşına bakmayın hala çok genç, hala afet! Bu yılki programında maalesef herhangi bir Türk filmi mevcut değildi.Dünya sinemasının kalbinin attığı bu festivalde yer almamak büyük kayıp doğrusu. Sinemamız adına kaçırılmış büyük bir fırsat. Bu tarz festivaller için, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın daha fazla bir katkısı olması gerekir. Sadece Oscar’a aday olacak filmi seçmemeli. Dünyanın en önemli festivallerinde yer alması için sinemacılarımıza destekte bulunmalı.
Ödüller sahiplerini buldu
82. Venedik Film Festivali sadece sinema sanatını değil, aynı zamanda siyasal duyarlılığı da ön plana çıktığı bir atmosferde gerçekleşti. Altın Aslan Jim Jarmusch’un üç farklı ailenin yaşamına odaklanan Father Mother Sister Brother filmine gitti. Benny Safdie’nin spor dünyasına dair radikal empati deneyi The Smashing Machine Gümüş Ayı ile ödüllendirildi. Festivalin en çok konuşulan filmi Kaouther Ben Hania’nın yönettiği Gazze dramı The Voice of Hind Rajab ise büyük Jüri Ödülü’ne layık görüldü. Film, gerçek olayları aktarırken festivalde “Özgür Filistin” tezahüratlarıyla karşılandı ve dünya prömiyerinde izleyiciler tarafından yaklaşık 23 dakika 50 saniyelik bir ayakta alkış ile karşılandı. Filmin prömiyerinde Brad Pitt, Joaquin Phoenix, Rooney Mara ve Alfonso Cuarón gibi Hollywood ‘un ünlü isimleri de destek verdi. “The Voice of Hind Rajab”ın Tunus’un Oscar adayı olduğunu belirtmek isterim.
Tunus Sineması bu başarıyı gösteriyorsa biz neden yapamayalım? Bizim sinemamızda tekrar canlanmalı. Bakanlık başta olmak üzere TRT ve diğer kanallar da sinemacılarımıza daha fazla destek olmalı. Bunu hak ediyorlar.