SON DAKİKA

Sosyal medyanın ölümü

Geçtiğimiz gün gazeteci Jessica Wildfire'ın bir yazısını okudum sosyal medya öldü diye yazmış.

Ekonomistler ve finans analistleri, yapay zekanın tetiklediği borsa balonunun, 2008'de ekonomiyi yerle bir eden düşük riskli ipotek skandalından dört kat daha büyük olacağı tahmin ediyor. İmkanı olan herkes muhtemelen yakında tüm bunları açığa satmaya başlayacak. Neyse, sosyal medyadan bahsediyorduk. Herkesin bir teorisi var. Benim de bir teorim var. Sizin de var. Buna enşittifikasyon deniyor. Bu nedenle herkesin görüşüne saygı duymak gerekiyor. Sosoyal medya bir hastalık olmuşken dünyada, ölmesi bence düşünülemez. 

Medya dünyasındaki ekonomik dönüşümün geleneksel medyadaki iş modellerini nasıl değiştirdiğini görüyoruz. Ekonomik zorluklar karşısında medya kuruluşlarının hayatta kalmak için nasıl stratejiler izlediğini görüyoruz. Ülkemizde de geçtiğimiz günlerde gündeme oturan skandal bize gösterdi ki, milyarderlerin tüm gazeteleri ve tüm platformları satın almasının iyi bir sonuç vermiyor. Satın alma işi bir dakikalarını aldı, ama şimdi kendi gündemlerini sonuna kadar zorluyorlar. Aile fertleri hapiste hesap vermeye çalışıyorlar. 

Tek taraflı propagandist yayın yapmaya izin veren Google ve Meta, Uzun Kovid hakkındaki geçerli tartışmaları sansürlemeye başladığında bunun küçük fısıltılarını gördük. Ed Yong'u bile sansürlediler. YouTube, bu kelimeyi kullanan hesapların para kazanma özelliğini kaldırdı. Halkın yüzde 90'ı konuşmadığı için, bunu her türlü içeriği sansürlemeye başlamak için bir onay olarak algıladılar. "Kıyamet tellallığı" ve "karamsarlık"ı bastıran algoritmalar geliştirdiler. Durum böyle olunca toplumu çok kolay etkileyen Sosyal Medya platformları konusunda br korku oluştu. Ama bu durum bile Sosyal medyayı öldürmeye yetmedi. Ancak yavaş yavaş üye kaybına uğruyor. Ülkeler de önlem almaya başladı bile. Substack'ten ayrılma eğilimi ivme kazanıyor. Bluesky'nin temelinde çatlaklar oluşuyor. Pewdie bile YouTube ve Google'dan uzaklaşıyor ve bu durum diğer içerik üreticilerini kendi içeriklerini barındırmaya yönlendiriyor. Bunun iyi mi kötü mü olduğunu göreceğiz. Sosyal medyanın asıl amacı hepimizi bir araya getirip harika içerikleri tek bir yerde toplamaktı. Şimdi ise, yine kendi içimize kapanıp, kendi kabuğumuza çekiliyormuşuz gibi görünüyoruz. Aynı evde birbiriyle konuşmadan oturan aile bireyleri ellerindeki telefonun tutsağı olmuş durumda. 

Mevcut büyüme trendlerine göre, 2025'in ilk on ayında sosyal medyaya yapılan küresel harcamaların tahminen 250 milyar ila 270 milyar dolar arasında olması bekleniyor. Sosyal medya platformlarında dolaşan paranın %95'inden fazlası reklamlardan geliyor. Bu nedenle, bu en kritik ölçüt olarak kabul ediliyor. Pazar araştırma şirketlerine göre, küresel sosyal medya reklam harcamaları 2024 yılı için yaklaşık 207 milyar dolar idi. Bu alandaki para hızla artıyor. 

İnternetin dört bir yanındaki yazarlar ve içerik üreticileri, bir kitleye ulaşmak için her şeyi umut veya öfke sosuna boğmak zorunda kalmadan, gerçek konular hakkında konuşabilecekleri ve gerçek düşüncelerini paylaşabilecekleri bir yer arıyorlar. İnsanlığı yüceltmekten çok parayı önemseyen algoritmalar ve kapıcılardan oluşan amansız bir engelin üstesinden gelmeye çalışıyorlar. İronik olan şu ki: Tüm bu platformlar ve CEO'ları, interneti kurtarma niyetlerini açıkladılar. Ancak durum böyle olmadı. Kurtarma yerine onu öldürecekler deniyor. Bu konuda karşı olanların düşüncesi oldukça sert. 

Üst düzey çalışanların sosyal medyayı öldürmek istemeleri konusunda düşünceler şöyle. Hepsi elitist. Hepsi dünyadan kopuk. Hiçbiri insanların ne istediğini veya neye ihtiyaç duyduğunu bilmiyor, ama dünyayı herkesten daha iyi anladıklarını sanıyorlar. Hepsi bizi kendimizden kurtaracaklarını sanıyor, oysa biz aslında onlardan ve botlarından kurtarılmaya ihtiyaç duyuyoruz.

İnternet artık uçsuz bucaksız bir yapay zeka saçmalığı, tık tuzağı ve öfke pornografisi uçurumuna dönüştü. Milyarderler ve makineleri bizi ayırmak için fazla mesai yapıyor. Ama görülüyor ki tüm dünyada sosyal medya bağımlılığı üst seviyelerde seyrediyor. Ölmesi çok zor. 

Bakalım Sosyal medyayı öldürebilecekler mi? Ben sosyal medyayı önemsediğim insanları ve yazarları takip etmek için kullanmaya devam edeceğim, ancak hayatımdaki rolü giderek azalacak. Sağlıklı yaşam takıntım yüzünden değil, ama enshittleşme neredeyse tamamlanmış gibi hissettiğim. Bu yazıyı öyle yazdım. Gördüğünüz gibi gündelik hayatımıza da değişik kelimeler giriyor bu vesile ile.  Yazımın başında açıkladığım enshittleşme kelimesi gibi. Birbirimizle etkileşim kurmanın yeni bir yolunu bulup onu yaşamaya başlamanın zamanı geldi gibi.