SON DAKİKA

Suriye'de olanlar Türkiye'ye ne anlatıyor?

Suriye'de çok önemli gelişmeler yaşandı. İsrail, Suriye Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın çevresini ve Genelkurmay Başkanlığı'nı bombaladı. Bu saldırılar sadece Suriye'ye değil, aynı zamanda Türkiye'ye yönelik ciddi bir mesaj taşıyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yaptığı açıklamalardan da anlaşılıyor ki, Türkiye çok kritik bir süreçten geçiyor. Terör sorununu tamamen bitirmek isteyen Türkiye’nin bu kararlı tavrı, bölgede bazı planları olan ülkeleri rahatsız etti. İsrail’in bu hamlesi de aslında bu rahatsızlığın bir sonucu.

Türkiye, Orta Doğu’daki paylaşımın hızlandığını ve sıranın kendisine geleceğini fark etti. Bu yüzden içeride bir mezhep ya da etnik temelli karışıklık çıkmasına izin vermemek için bazı önlemler alıyor. Devlet, içerideki birliğimizi bozmaya yönelik girişimlerin farkında ve bu oyunlara karşı hazırlıklı.

Türkiye’nin birlik içinde

İsrail’in saldırılarından hemen sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir tezkere yayınlandı. Bu tezkereyle sadece saldırılar kınanmadı, aynı zamanda tüm siyasi partiler bir araya gelerek Türkiye’nin birlik içinde olduğunun mesajını verdi. Bu, İsrail’e karşı verilmiş çok güçlü bir cevaptır. Türkiye gerekirse savaşa da hazır olduğunu göstermiştir. Çünkü bu bir tercih değil, bir zorunluluk haline gelmiştir. Bugün ses çıkarmazsak, yarın bizim ülke sınırları için hak sahibi olduğunu iddia edecektir.

İsrail, Suriye’de bir başka hedefe daha yöneldi: Ahmet El Şara. İbrahim Anlaşmalarına katılmadığı için İsrail’in baskısına maruz kaldı. Bu anlaşmalar, barış adı altında Suriye’yi İsrail’e bağlama planının bir parçası. Türkiye ise bu plana karşı çıkıyor.

Olayların başlangıç noktası Suriye’nin Süveyda bölgesinde yaşandı. İsrail, oradaki Dürzi topluluğunu ayaklandırarak bir plan başlattı. Amaç “Davut Koridoru” adı verilen hattı açmak. Bu koridor, İsrail’in güney Suriye’den başlayıp kuzey Irak’a ulaşarak enerji kaynaklarını kontrol etmesini sağlayacak. Bu nedenle bölgede iç karışıklık çıkarılmaya çalışılıyor. Dürziler ile Bedeviler arasında çatışmalar başlatıldı. Suriye ordusu buna müdahale etmek isteyince, konvoylar İsrail tarafından vuruldu ve 198 asker hayatını kaybetti.

Türkiye için ciddi bir tehdittir

Aynı şekilde  PKK da harekete geçti. İddialara göre İsrail, PKK’ya özerklik sözü vererek 130 milyon dolarlık bir destek sağladı. Bu gelişme, Türkiye için ciddi bir tehdittir.

Bakan Hakan Fidan, Washington’daki açıklamasında, YPG’nin bölgede büyük bir hareketlilik içinde olduğunu ve bu durumu kötüye kullanmaması gerektiğini net bir şekilde söyledi. Bu, Türkiye’nin büyük bir harekâta hazırlandığının açık sinyalidir. Suriye’deki bu karışıklık sadece Suriye’yi değil, tüm bölgeyi yangın yerine çevirebilir. Türkiye, bu riski görüyor ve buna göre hareket ediyor.

İsrail adım adım bölgede özerk yapılar kurmaya çalışıyor. Sıra Lazkiye ve Tarsus’a, ardından da PKK/YPG bölgelerine gelecek. Türkiye bu tehdidin farkında ve gereken hazırlıkları yapıyor. Bu durum, Türkiye ile İsrail’in bir gün doğrudan karşı karşıya gelmesi ihtimalini artırıyor. İsrail sadece güçten anlıyor. Bu yüzden Türkiye, gerektiğinde aynı dilden konuşabilecek güce sahip.

Komşularımız olan Suriye, Irak ve İran’ın toprak bütünlüğü bizim için de hayati öneme sahip. Çünkü bu bölgelerdeki istikrar, Türkiye’nin güvenliği demektir.

Bugün sessiz kalırsak, yarın daha ağır bedeller ödeyebiliriz. Türkiye bu yüzden hem diplomatik hem askerî olarak çok yönlü bir hazırlık içinde.