Piyasa Merkez Bankası'na odaklandı
Gelecek hafta ekonomi gündemine damgasını vuracak olay Merkez Bankası'nın Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı. 25 Nisan'daki PPK toplantısında politika faizini yüzde 24 seviyesinde sabit tutma ihtimali yüksek
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak haftanın son günü bankacılık sektörü temsilcileriyle gerçekleştirdiği toplantı, son açıklanan reform paketi paralelinde gelişen bir olay olarak gündeme girdi. Demek oluyor ki finans sektörü Yeni Ekonomi Programı’nın (YEP) lokomotifi olacak. Özellikle Bakan Albayrak’ın sosyal medyadan “Bankacılık sektörümüzün gündemindeki tüm konuları sektör temsilcilerimizle istişare toplantısında ele aldık” mesajı söz konusu görüşü de destekler nitelikte.
Merkez Bankası’nın (TCMB) hafta sonu zorunlu karşılıklar tebliğinde değişiklik yapması ve değişikliğin Resmi Gazete’de yayımlanması ve 3 Mayıs’ta yürürlüğe girecek olması da söz konusu bankacılar toplantısı sonrası önemli bir gelişme olarak kaydedilebilir.
Tabi gelecek hafta ekonomi gündemine damgasını vuracak olay Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı. Merkez Bankası bundan önceki Mart toplantısında faizi yüzde 24’te tutmuş, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme gerçekleşinceye kadar sıkı duruşun korunacağını bildirmişti.
Bu yıl faiz indirimi zor
Gerçek olan şu ki Merkez Bankası’nın 25 Nisan’daki PPK toplantısında politika faizini yüzde 24 seviyesinde sabit tutma ihtimali yüksek. Yılın geri kalanında faiz indirimi olur mu, olmaz mı o da sıkı duruştaki esnemeye bağlı olacak. Ancak piyasadaki genel kanaat piyasa risklerinin yüksek olduğu böyle dönemde Merkez Bankası işler düzelse de indirim yapacağı faiz puanı 2 veya 2,5’u geçmeyeceği yönünde.
Gelecek hafta gündemine baktığımızda 22 Nisan Pazartesi günü Türkiye’de Nisan ayı Tüketici Güven Endeksi açıklanacak. 25 Nisan Perşembe günü ise Nisan ayı Reel Kesim Güven Endeksi, Kapasite Kullanım, yabancıların haftalık DİBS ve hisse senedi yatırımlarında veriler belli olacak.
ABD’deki pozitif sinyaller
Türkiye’de faizle ilgili tartışmalar sürerken küresel ekonomiyi yakından ilgilendiren ABD Merkez Bankası (FED) faiz oranları da yıllık bazda henüz netliğe kavuşmuş değil. FED Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinden Raphael Bostic ve Robert Kaplan FED faiz oranlarının sıfır seviyelere yakın olduğunu ve değişikliğe gerek olmadığını belirtirlerken Atlanta FED Başkanı Raphael Bostic de tarifelerden daha yüksek fiyatlara bir geçiş görmediklerini, getiri eğrisinden de geçmişte olduğu gibi net işaretler gelmediğini kaydediyor.
ABD’de Mart ayında beklenenden daha iyi gelen perakende satışlar ve otomobil harici alışverişler verisi ve haftalık işsizlik maaşı başvurularındaki düşüş ABD ekonomisinden pozitif sinyaller veriyor. Söz konusu iyileşmeler ABD 10 yıllık tahvil faizlerini yüzde 2,56 seviyesine çekmesi ve dolar endeksinin yüzde 0,5 artışla 97,46 seviyesine yükselmesini de beraberinde getirdi.
Avrupa kötümser
Paskalya bayramı sebebiyle haftanın son günü kapalı durumundaki piyasalarda daha iyimser havanın esmesi bekleniyor. Ancak Avrupa’da ise ekonomi pek iyimser görünmüyor.
ABD’de petrol sondaj kuyusu sayısı 2014 yılı itibariyle 1609 ile tarihinin en yüksek seviyesine ulaşırken 2017 Mayıs’ında ise 316 kuyu ile en düşük düzeyine inmişti. ABD’de halen 825 petrol sondaj kuyusu faaliyetini sürdürüyor. Uluslararası piyasalarda petrol fiyatları Brent’te 71 doların üzerinde seyrederken ABD’de petrol sondaj kuyularının devre dışı kalması da fiyatları yukarı yönlü baskılıyor.
Avrupa tarafında ise küresel ekonomide yavaşlamanın politik sebepleri olduğu yolunda kuvvetlenen düşünceler eurozone’da sürekli konuşuluyor. Almanya Maliye Bakanı Olaf Scholz’un her şeye rağmen hafif de olsa büyümede yol aldıklarını, dış ticareti büyük olan ülkelerin böyle durumlarda ekonomilerinin olumsuz etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu söylüyor.
Parite ve altına dikkat
Ekonomide sağlıklı analizler yapabilmek için euro/dolar, altın ve petrol verisini iyi yorumlamak gerekir. Bu hafta eurozone’dan gelen zayıf PMI verileri sonrasında parite 1,1250’nin altına gözünü dikmişti. Söz konusu düşüşte ABD tarafından gelen iyileşmeler de etkili olmuştu. Şayet euro/dolarda 1,1215 destek seviyeleri görülürse paritenin daha aşağı gelme ihtimali yüksek. Şu anda 1,1240 seviyelerindeki paritede 1,1290 direnci izleniyor.
Doların G10 ülkeleri (Belçika, İngiltere, Fransa, Hollanda, İsviçre, İtalya, Japonya, Kanada, Almanya ve İsveç) para birimlerine karşı değer kazanması geçen haftanın en önemli gelişmelerinden biri oldu. Bu durum altın fiyatlarını da aşağı yönlü etkiledi. Yine ABD’deki perakende ve diğer satış alanlarındaki iyileşmeler altın fiyatlarında düşüşlere sebep oluyor. Altının onsu uluslararası piyasalarda hâlen 1275 dolardan işlem görüyor. Çin-ABD görüşmelerinden çıkan sonuçlar altın fiyatları üzerinde baskın olacağı tahmin edilirken piyasalar 1265 dolar desteğine odaklanmış durumda. Altın yönüne dönen bir iyileşme ile ons altının 1285 seviyesine tırmanacağı ihtimali yüksek.
Brent ile WTI makası
Petrolde ise Brent ve Amerikan Petrolü yorumlarını iyi analiz gerekir. Brent 72 dolar seviyesinde tutunamadı ve 71,90 dolar düzeyinde direnç gösteriyor. Bahsettiğim üzere ABD’deki petrol sondaj kuyularının 8 adet daha azalması, alıcı tarafını kuvvetlendirmişti. Diğer yandan Çin büyümesi, stoklarda 1,5 milyon varillik azalış ve ABD sanayi üretim rakamlarının iyimserliği teknik olarak da etkisini gösteriyor. 70 doları destek yapan Brent petrol, 74 dolar seviyesinde direnç gösteriyor.
ABD tipi ham petrolün (WTI) de fiyatı yukarı yönlü. Bu hafta yüzde 0,4 artışla 64,03 dolara yükseldi. Petrol sondaj kulelerindeki azalma WTI’yı da etkiledi. ABD Başkanı Donald Trump’ın bu hafta Abu Dabi Veliahtı ile petrol arzıyla İran yaptırımlarını değerlendirmeleri de petrol fiyatlarında kısmi yükselmelere neden oldu. Piyasalarda WTI’ın 65 dolar seviyesine yükseleceği daha hakim.