Dolar $
32.31
%0.1 0.03
Euro €
34.96
%0.35 0.12
Sterlin £
40.68
%0.24 0.1
Çeyrek Altın
3984.39
%0.65 25.4
SON DAKİKA

Akıl ve zihin sağlığı krizi

Uluslararası hastalık sınıflaması, hastalık isimlerinin kesin ölçütlere göre bir araya getirilmesinden oluşan bir kategoriler sistemidir. Bu sınıflama yapılırken zihinsel hastalıkların sebeplerinin kesin olarak belirlenememesi, vücudun birden fazla bölümünü etkileyebilmesi veya bazı patolojik değişikliklerin özgün olmaması gibi nedenlerle birçok ölçüt ve eksene göre sınıflandırılmaktadır.

Hastalıkların ve Sağlıkla İlgili Sorunların Uluslararası İstatistiksel Sınıflaması (ICD) ve Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabında (DSM) yer alan ölçütler uzmanlar tarafından yaygın kabul görmektedir.

Dünya genelinde son beş yılda yaklaşık 265 milyon kişinin depresyon, 45 milyon kişinin bipolar bozukluk, 50 milyon kişinin bunama, 20 milyon kişinin şizofreni ve diğer psikozlar, nörogelişimsel bozukluklar, otizm spektrum bozuklukları raporlanmaktadır. Akıl ve zihin sorunları yaşayan bireyler alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, kumar, zorbalık gibi yönelimler geliştirmekte, sorunların adeta kriz sarmalı haline gelmesi gündeme gelmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü her bireyin yaşlanıncaya kadar en az bir kez akıl ve zihin sağlığı sorunu yaşayabileceğini belirtmektedir.  10 yetişkinden biri ve 5 ergenden biri majör depresif atak geçirmektedir. Kadınlar daha çok travma sonrası stres bozukluğu riski altındayken, erkekler majör depresif bozukluk riski altındadır. Bu kişilerin yarısı hiçbir tıbbi yardım almamaktadır.

Dünya akıl ve zihin sağlığı krizi ile karşı karşıyadır. Irk, cinsiyet, etnik köken, gelir durumu ve eğitim durumu gibi etkenlerden bağımsız olarak artış gözlemlenmekte ve halk sağlığı meselesi haline geldiği görülmektedir. Amerika Pediatri Akademisi “Ulusal Acil Durum” ilan etmişse de yetişmiş uzman hekim eksikliklerinin giderilmesi, akıl ve zihin sağlığı risklerine karşı kanıtlara dayalı, toplum temelli, halka açık eğitimler verilmesi gerektiği açıktır.

Bireyler, hem ülke hem küresel bazda olağanüstü olumsuz koşullarla karşı karşıyadır. Salgınlar, savaşlar, sosyal ve ekonomik krizler, doğa ve iklim olayları gibi etkenler fiziksel ve zihinsel sağlık üzerinde deprem etkisi yaratmaktadır. Buna bireyin kendi yaşamında karşılaştığı sorunlar ve günlük yaşamın stres oluşturan tetikleyici diğer unsurlar eklenince şiddetli ve aşırı yüklenme gelişmektedir. Travma, bireylerin bizzat yaşadıkları ya da tanık oldukları olaylar olarak tanımlanırken; kriz, ani ve beklenmedik olumsuz yaşantılar olarak tanımlanmaktadır.

Bu noktada bireyin belirli yaşam hedefleri, sahip olduğu bilişsel yetenekleri, akıl yürütmeleri ve stratejileri yetersiz kalmakta, bütün yaşamını sorgular hale gelmektedir. Zihin dengesini ve yaşama sevincini kaybetmesi, umutsuzluk, kafa karışıklığı, üzüntü, panik altında dayanma gücü azalmaktadır. Sürecin uzaması bireyin kendi kendine sorunlarıyla başa çıkamamasına, dayanma eşiğinin aşılmasına ve profesyonel yardım zorunluluğunun ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Süreç akıl hastalığının gelişmesi ve akıl hastalığının tekrarlanması gibi daha da korkunç bir sona ilerlemektedir.

Zihinsel riskler, zihinsel dayanıklılığı artıran kişisel gelişim fırsatı gibi algılanmamalıdır. Zihinsel kriz şiddetlenebilir ve zihinsel çöküntü veya acil durum meydana gelebilir. Krizdeki bireyin gerçeklik algısı bozulabilir ve gerçekle bağlantısı kesilebilir. Bu nedenle zihinsel riskler hem ilk yardımın hem halk sağlığının içine girmektedir.

Devlet pozitif yükümlülüklerinin gereği olarak, bireyin zihinsel sağlığını korumak yükümlülüğünü içselleştirmeli ve zihinsel krizlerin halk sağlığı olduğu yaklaşımının çerçevesini genişletmelidir. Ruh Sağlığı İlk Yardım Programını, stresli olaylarla başa çıkma ve her türlü şiddetle mücadele rehberini geniş kitlelerle paylaşmalı ve ilk yardımı erişilebilir kılmalıdır.

Böylelikle, temel kavramları, ilk yardım önlemlerini öğrenen bireyler ruh ve zihin sağlığı konusundaki bilgilerini geliştirmek, damgalayıcı davranışlarını azaltmak, bilişsel yeteneklerini artırmak, profesyonel yardıma erişme bilinci edinmek suretiyle hem kendi zihin sağlığını güçlendirir hem de risk altındaki bireylere yardımcı olabilir. 

Her şeyin başı sağlık. Sağlığın başı zihinsel sağlık.