Dolar $
32.29
%0.1 0.03
Euro €
34.73
%0.02 0
Sterlin £
40.38
%0 0
Çeyrek Altın
3927.12
%0.24 9.1
SON DAKİKA

Mikrodalgalı sağlık

Mutfaklarımıza 40 yıldır misafir olan mikrodalga fırınlar yeniden gündem oldu. Mikrodalga fırınlar her gün maruz kaldığımız elektromanyetik dalgaların bir parçasıdır. Sorun mikrodalga fırında mı? Isıtmak veya pişirmek için kullanılan plastik kaplarda mı? Pişirilen veya ısıtılan besinin cinsinde mi? Besinin taze ve çiğ veya dondurulmuş oluşunda mı? 

Mikrodalga fırınların doğru kullanılması halinde; ampul ve radyo kadar düşük frekanslı radyasyonun riskli olmadığını biliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü;  plastiğin ısıtılmasının oluşturacağı sorunlar ve besin kaybına etkileri konusundaki endişeleri dile getirmektedir. Uzmanların tamamı plastiğin ısıtılmasına karşı oldukları konusunda hemfikirdirler. 

AB Döngüsel Ekonomi Paketi rotası plastik konusunda da belirlendi. Rota; plastik kullanımının ve plastik atıklarının azaltılması yönündedir. 2015 yılında 54 çeşit önlemle, 2020 yılında 98 önlemle ve Yeşil Mutabakat normlarıyla 2030 yılına kadar plastik atığın dönüştürülmesi, 2050 yılına kadar iklim nötrlüğünün sağlanması eylem planı olarak uygulanmaya başlandı. Bu bağlamda rota, sert plastikler, plastik filmler ve folyo kullanımına yönelik önlemlerin yanı sıra yiyecek tüketiminde kullanılan pişirmelik ve sunumluk bütün tek kullanımlık bardak, tabak, çatal, bıçak, sofra takımları gibi ürünlerin kullanımına son vermeye çevrildi ve geçen yılın ortalarında AB ülkelerinde uygulanmaya koyuldu. 

Yiyecekleri ısıtmak, pişirmek, korumak için tasarlanan 400 çeşit plastik mutfak kabı üzerinde yapılan araştırmaların sonuçlarını biliyoruz. 100 derecenin üzerine çıkıldığında plastik kaplardan polimerlerin sızdığını, bu sızıntıların hormon ve metabolik sistemin bozulmasına sebebiyet vermektedir. Hücre davranışlarının ve hormonlardaki bozulmaların, çocuklarda insülin direncini artırarak diyabet ve hipertansiyon gibi metabolik bozukluklara, bağışıklık sorunları ve doğurganlık sorunlarına sebebiyet verebileceğini, kanser, astım ve DEHB ile bağlantı olduğunu da biliyoruz. Dolayısıyla tek kullanımlık bardakların içindeki sıvıyı sızdırmayan plastiğin etkilerinin de bu yönde olduğunu bilmek, çay ve kahvelerimizi plastik veya içi plastikle sıvanmış kağıt bardaklarla içmememiz gerekiyor. Atın ölümü arpadan olsun yaklaşımından uzaklaşmalı, sürdürülebilir insanlık neslini tehdit eden risklerden uzak kalmalıyız. Plastik kapların ısınması kirletici maddeleri harekete geçirmektedir. Laboratuvarlarda; kimyasal analizden önce numunelerden kirletici maddelerden arındırılması için kullanılan yöntem olduğundan kesinlikle ne pişirmede ne ısıtmada ne de içine sıcak yiyecek içecek koyularak sunulmasında plastik kapların kullanılmaması gerekmektedir.  

Riski oluşturan düşük ve sürekli dozlardır. Bu nedenle güvenli bir maruz kalma seviyesinden bahsedilemez. Isıtma ve pişirme veya kullanma sırasında; su, yiyeceklerden buhar olarak yükseliyor ve ardından kapağın alt tarafında yoğunlaşıyor ve kaplardan ve kapaklarından çıkan kimyasallar, yoğunlaşma damlacıklarının içinde yer alarak yemeğimizin içine düşüyor. Bu nedenle yiyecek ile temas etmeyen plastik kapakların dahi risk oluşturduğunu da bilmek durumundayız. 

Mikrodalga fırın kullanıyorsak, yiyecekleri pişirmek için değil ısıtmak için kullanmak birçok riskten kaçınmak için önlem olabilir. Özellikle tahıllar, pirinç ve kök sebzelerin mikrodalga fırınlarda pişirilmemesine veya ısıtılmamasına özen göstermeliyiz. Yiyeceklerin mutlaka cam, porselen gibi kaplarda ısıtılması veya pişirilmesine dikkat etmek gerekir. Plastik kaplardan kaçınılsa dahi, dengesiz ısıtma ve kullanılan yüksek sıcaklıklar da potansiyel risk taşıdığı gibi yiyeceğin ikinci kez ısıtılmasından da kaçınmak gerekmektedir. Hiçbir yiyeceği ikinci kez ısıtmamaya özen göstermeliyiz. Yüksek sıcaklıkta ısıtmamaya özen göstermeliyiz. Patates mikrodalga fırında ısıtıldığında oluşan kristallerin hayvanların hücre DNA’sına etki yaptığı ve kanserojen davranış sergilediğini ama henüz bu durumun insan DNA’sına etkisinin ne olduğun bilmediğimizi hatırlamalıyız. 

Konu plastik olunca, AB direktifi bu yılın sonunda genişletilmiş üretici sorumluluğunu getiriyor. Ama bilinçlenmiş tüketici sorumluluğuyla da at başı gitmesi gereken bir kavram bu. Tüketicinin plastik konusunda ve plastiği mutfakta pişirme, ısıtma, kullanma konusunda veya plastiğin içine sıcak yiyecek içecekler sunulmaması ve tüketilmemesi konusunda farkındalık bilincine ulaştırmak da devletin anayasal görevleri gereği yasal olarak yerine getirilmek zorunda.