Dolar $
32.29
%0.11 0.03
Euro €
34.74
%0.04 0.01
Sterlin £
40.39
%0.02 0
Çeyrek Altın
3926.92
%0.23 8.9
SON DAKİKA

Patronlar Borsa'yı sevdi

Yusuf Yüksel 17 Ara 2023

Ne demişti büyük düşünür Mr. Nebati "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde küresel tehditleri fırsata çevirme hedefiyle "Türkiye Ekonomi Modelini" kurguladıklarını yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı bu modelin temel amacı, ekonomimizin sürdürülebilir büyüme patikasına girmesini sağlamak, kısa vadede küresel sıkıntıları en düşük hasarla bertaraf ederken uzun vadede orta gelir tuzağını aşmaktır. Benimsediğimiz selektif kredi politikasıyla, kredilerin üretken alanlarda değerlendirilmesini teşvik ediyoruz. Böylelikle firmalarımızın üretim ve rekabet gücünü artırarak küresel değer zincirlerinden daha fazla pay almalarını hedefliyoruz."

Her şey bu politikalarla başlamıştı. Aslında 2018 yılında baş gösteren ekonomik krizi dış ve iç güçlerin üstüne yıkmayıp, rasyonel kararlar alınabilseydi, 2021’de her şeyin sorumlusu olarak COVİD’19 gösterilmemiş olacaktı. 2021 eylül ayında ise Merkez Bankasınca, enflasyon ile mücadele kapsamında, tüm dünyada uygulanmaya başlanan faiz politikalarındaki düzenlemelerin tam tersi, yani faiz düşürmeye yönelik bir politikanın benimsenmesi sonucu kurlar ve enflasyon şahlanmıştı. Üstüne giriş de belirtiğimiz politikalar uygulanmaya başlanmıştı. Ve ekonomi yönetimi, hemen hemen her hafta, hatta bazı kararları peşi sıra almaya başlamıştı. Kur Korumalı Mevduat gibi bir ucube de bu dönemde yaratılmış ve ekonomini üzerine zift gibi yapışmıştı.

“Liralaşma” kararları ile büyük küçük fark etmeden firmaların kredi alıp dövize yönelmesini önlemek amacı ile BDDK dahi birtakım kararlar ve yaptırımlar listesi uygulamaya başlamıştı. BDDK, Haziran 2022 tarihinde aldığı kararla “yabancı para varlıklarına sınırlama getirdi. Buna göre; bankalar ve finansal kuruluşlar dışında olup da bağımsız denetime tabi bulunan ve 900 bin dolardan fazla yabancı para nakit varlığı olan şirketler, bu varlıkları aktifleri veya satış gelirlerinin yüzde 10’unu aşıyorsa, TL nakdi kredi kullanamayacaklar.” İhracatçı firmalara en büyük darbe vurulmuştu. 900 bin dolardan fazla nakit varlığın varsa, şirketlerin ucuz finansman sağlama imkânı elinden alınıyor, Kur Korumalı’ya yönlendiriliyordu. Böylelikle Kur Korumalı Mevduat politikası başarılı bir politika olarak önümüze çıkarken, dolardan kaçış, doların muadili gibi gösteriliyordu.

BDDK daha sonra aldığı bir kararlar ile, ihracat fazlası veren, turizm şirketleri ve KOBİ dışı firmalara kredi kullanımına kısıtlamalar getirdi. Bu şartları yerine getiren şirket sayısı az olunca ve dolayısıyla kredi maliyetleri de yüksek olunca, yatırım yapmak isteyen, işlerini büyütmek isteyen şirketler krediye ulaşamaz oldu. Doğal olarak kredi musluklarının kapatılması, tamamen otomobil ve gayrimenkul satışını büyümenin merkezine koyan ekonomi politikasının sonunu hazırladı. Seçim sonrası ekonomi politikalarının 180 derece değişmesi sonucu kredi musluklarına kör tapa vurulup, tamamen kapatılmış oldu.  

Şirketler bu sorunu aşmanın yolunu halka açılmalarda bulmuşlar gibi görünüyor. 2018 yılında 9, 2019 yılında 6, 2020 yılında sadece 8 firma halka açılırken, 2021 yılında 53, 2022 yılında 41 ve 2023 yılında bugüne kadar 47 firma halka açılmış durumda. 2020- 2023 yılları arasında liderlik enerji sektörü şirketlerinde tam 27 adet, gıda ve fast food sektöründe 21, bilişim ve yazılım sektöründe 18, gayri menkul yatırım ortaklıklarında (GYO) ise 16 firma halka açılmış durumda. Ancak enerji sektörü 2023 yılında ivme kaybederken (2021’de 12, 2022’de 5 ve 2023’te 8), GYO sektörü 2023 de şahlanmış (2021’de 3, 2022’de 3, 2023’te 10). Bunun yanı sırada fast food firmalarını da gıda sektörünün içine aldığımızda 2023 de bigch, dmrgd, tabgd ve bydnr (bu dörtlünün halka arzlarına hala nasıl izin verildiğine bir anlam vermemekteyiz) ile 12 firmanın halka açıldığını görüyoruz. 

Yukarıda da değindiğimiz gibi özellikle enerji ve GYO sektörü borsayı sevmiş durumda. GYO niye sevmesin ki; gayri menkul satarak büyüme yaratamaya çalışılan bir ekonomi modelinde projelerin tamamlanması, hayali projelerin bitirilebilmesi veya biten projelerin finansmanı olarak satamadığı gayri menkullerin parasını borsadan halktan sağlama yoluna gittiler. Enerji firmaları da yatırımları için kaynak sağlıyorlar. Ne güzel “maliyetsiz finansmana” erişim. Ancak bu firmaların halktan sağladığı ucuz ve maliyetsiz finansman yetmemiş olacak ki ya yeni kaynak yaratmak ya da yatırımların finansmanı için veya şirket sermayesinin güçlendirilebilmesi için,  izahnamede belirtilen sürecin ardından, bedelli sermaye artırımı yapabilmek için SPK’nın önünde ya da  “patron ve ortaklık satışı” şeklinde kaynak sağlayabilmek için Merkezi Kayıt Kuruluşunun önünde yatmaya başladılar. Kontrolmatik, DAP yapı, Sanica, Alfas, Alarko vs vs vs. 


Yazarın En Çok Okunan Yazıları
Hoşgeldin 2024
Cumartesi 30 Aralık 2023 18:15