Dolar $
32.2
%-0 -0
Euro €
34.95
%-0.07 -0.02
Sterlin £
40.96
%-0.05 -0.02
Çeyrek Altın
4090.74
%0 0
SON DAKİKA

Cesur Yürekli Kadınlar

Festival birden fazla kategorisiyle hem genç sinemacıları hem uluslararası sinemayı hem de sinemanın her türünü destekliyor. Seyircisi ile buluşmakta zorlanan belgesel filmler kategorisi bunlardan bir tanesi mesela. Bu yıl birbirinden iddialı konularla karşımıza gelen belgeseller içinde "Bir Saat, 365 Gün" toplumumuzun tabularından ensesti tüm çıplaklığıyla perdeye yansıtıyordu.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından N Kolay sponsorluğunda düzenlenen 43 İstanbul Film Festivali, Atlas Sineması’nda düzenlenen törenle 28 Nisan’da sona erdi. Festival yine birçok güzel film ve efsane konuklarıyla anılarımıza zenginlik kattı. Konuklar arasında yer alan dünya sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Wim Wenders ve Japonya’nın en tanınmış ve saygın oyuncularından Koji Yakusho’u Festival’de yoğun ilgi gördü. Gün boyu süren film maratonları gece boyu devam eden partilerle daha da renklendi. Açıkcası Festival bu yıl geçmiş yıllardaki formuna yeniden kavuşmuştu. Ülkemizin en önemli film etkinliği olan İstanbul Film Festivali çok daha fazla desteği hak ediyor.

Birden fazla kategori

Festival birden fazla kategorisiyle hem genç sinemacıları hem uluslararası sinemayı hem de sinemanın her türünü destekliyor. Seyircisi ile buluşmakta zorlanan belgesel filmler kategorisi bunlardan bir tanesi mesela. Bu yıl birbirinden iddialı konularla karşımıza gelen belgeseller içinde “Bir Saat, 365 Gün” toplumumuzun tabularından ensesti tüm çıplaklığıyla perdeye yansıtıyordu.

"Bazen bir gün 365 saat gibi gelebilir insana"

Reyhan, sığınma evinde tanıştığı Asya’ya söyler bu sözleri. Asya da onun gibi uğradığı istismardan kaçmaktadır. Sonra Leyla’yla tanışırlar. Üç genç kadın aynı evde yaşamaya başlarlar. DNA’larına kadar uzanan travmayla birlikte baş etmeyi öğrenirler. Hayatlarında ilk kez hikâyelerine inanan birisiyle karşılaşmak onlara güç verir. Bu, kendini kurbanlaştırmayı reddeden kadınların hikâyesidir. Korku atmosferini kız kardeşlik ve umutla aşarak, adalet mücadelesi veren kadınların hikâyesidir.

AHBAP Derneği’nin desteği

Bu hikayeyi sinemaya aktarılmasını AHBAP Derneği’nin üyeleri olan yönetmen Eylem Kaftan ve oyuncu yazar Burcu Salihoğlu ön ayak olur. Üç genç kadının yaşam mücadelesi, birbirleriyle kurdukları güçlü bağ, hayata umutla bakmaları belgeselin yaratıcılarını etkiler. Şiddetin ve istismarın maruz kalanın değil, maruz bırakanın ayıbı olduğu, acının paylaştıkça hafifleyeceği fikrini bu üç genç kadının hikayesiyle göstermeye karar verirler. 2021 yılı Mayı ayına kadar, hikayenin kahramanları ile defalarca bir araya gelirler ve adeta bir aile gibi olurlar. İstismarın ve aile içi şiddetin, bu konudaki suç oranlarının, hukuksal, sosyolojik, psikolojik verileri içeren bir çok araştırma okuyup ,konunun uzmanlarıyla görüşürler. Yönetmen Eylem Kaftan: “Bu hikayede var olan gerçekleri ajitasyona varmayan, belirli bir estetik içerikte ve umut ve cesaret verici, bir yorumla aktarmaktı” sözleriyle amaçlarını açıklıyor.

Zor bir konu

Gerçekten de ensest gibi bir konuya tam bir kadın duyarlılığı ile yaklaşıp hiçbir ajitasyona yer vermeden istismara uğramış herkesi (kadın, erkek, trans) haklarını aramaya teşvik ediyor. Belgesel bu açıdan da çok kıymetli. İstismara uğrayanlara neler yapabileceklerini de anlatıp, yol gösteriyor. Reyhan, Asya ve Leyla’nın çekimleri devan ederken iki küçük kızı istismara uğramış bir anne olan Ayşegül ile tanışırlar. Hikayeye onlar da eklenir. Film ekibinin en zorlandığı sahneler de bu iki küçük kızın anlattığı bölümdür Gerçekten izlerken isyan etmemek mümkün değildi.

Cesur yürekler

Ensest hiç bu kadar açık açık gündeme getirilmemişti. Olayın mağdurları kendi bakış açıları ile o günleri anlatırken bir taraftan da yaşadıkları ve anlam veremedikleri bu durumu izah etmeye çalışıyorlar. Kuşkusuz kanım donduğu anlardan bir tanesi de annelerin bu olayı görmezden gelmesi ve sessiz kalması. Çok acı. Küçük kızların annesi Ayşegül ise bu konuda çok cesur. Bravo! Bu belgeseli yapan başta Eyle Kaftan, yaratıcı ekip, Reyhan, Asya, Leyla, Ayşegül ve küçük kızlar… Sizler birer cesur yüreksiniz! İstismara uğrayanların sesisiniz!

Başınız dimdik hayata asılmaya devam edin!