TL'YE FİNANSAL DESTEK HAMLELERİ HIZ KAZANDI
BDDK önce ticari kredilere sınır getirdi ve banka sermaye yeterliliğinde kredi riskine esas tutar hesap edilirken yüzde sıfır risk ağırlığının uygulanabileceğini açıkladı. Peşinden bankalardaki TL mevduatta stopaj indirimi 6 ay uzatıldı. Bakanlık finansal istikrara yönelik tedbirlerin devam edeceğini bildirdi.
Sedat YILMAZ
Türk Lirası’na güveni yükseltmek ve TL’nin işlerliğini artırarak finansal istikrarı sağlamak ve yükselen enflasyonu engellemek için ekonomi yönetimi tarafından uygulamaya konulan kararlar piyasalarda olumlu etkisini gösteriyor. Birkaç gün içinde döviz kurunda düşüşü sağlayan ve gelecek dönem için diğer makro ekonomik tedbirlerin önünü açacak olan bu ilk uygulamaların artarak devam etmesi bekleniyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) geçen hafta, uzun zamandır bankalardan alınan tüketici veya ticari kredilerin döviz alımında kullanıldığına dair iddialar üzerine yöneldi. Yapılan tespitler sonucu bazı şirketlerin özellikle bankalardan kullandıkları TL ticari kredileriyle döviz aldıkları ve amacına uygun olarak kullanmadıkları belirlendi.
Enflasyonun önemli etkenlerden biri olan döviz kurunu sürekli yukarı iten döviz alımlarını sürdüren şirketlerin dar ve maaşlı kesimi zor durumda bırakan hayat pahalılığını körüklediği de ortaya çıktı. Harekete geçen ekonomi yönetimi kurumları eşgüdümle çalışmaya başladı. Önce BDDK ticari kredilere sınır getirdi ve banka sermaye yeterliliğinde kredi riskine esas tutar hesap edilirken yüzde sıfır risk ağırlığının uygulanabileceğini açıkladı. Konut kredilerinde yeniden düzenleme yapıldı. Peşinden bankalardaki TL mevduatta stopaj indirimi 6 ay uzatıldı.
Şirketlere TL kredi sınırlaması
BDDK, geçen hafta TL ticari kredilerin dövize yönlendirilmesini önlemek için kârlılıkları TL karşılığı 15 milyon lirayı aşmayan şirketlere kredi kullanımı konusunda döviz varlıklarını 15 milyon TL üzerine çıkarmama şartı getirdi ve 15 milyon lira üzeri döviz nakdi varlığın firma aktif toplamı veya son 1 yıllık net satış hasılatının yüzde 10’unu aşması durumunda şirketlerin yeni nakdi TL ticari kredi kullanmasını engelledi.
BDDK’nın cuma günü aldığı karara göre, “bağımsız denetime tabi”, “yabancı para nakdi varlıklarının TL karşılığı 15 milyon liranın üzerinde olan” ve “yabancı para nakdi varlıkların TL karşılığının aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanının yüzde 10'unu aşan” şirketlere TL cinsinden yeni bir nakdi ticari kredi kullandırılmayacak. Dolayısıyla herhangi bir şirketin karar kapsamına girmesi için, söz konusu 3 şartın hepsinin birden sağlanması gerekecek. Gerçek kişiler ile gerçek kişi şirket ortakları da karar kapsamına alınmayacak.
Kararı değerlendiren çoğu şirket, döviz nakdi varlıklarıyla düzenlemede yer alan kriterlerden biri olan “son 1 yıllık net satış hasılatının yüzde 10’u” seviyesinin oldukça altında olduklarını, bu nedenle düzenlemenin getirdiği sınırlamaların kendilerini doğrudan ilgilendirmediğini, ayrıca bu zamana kadar öz kaynaklarıyla kredi kullanmadan işlerini yürüttüklerini açıkladılar.
Yüzde sıfır risk ağırlığı uygulaması
TL’ye destek adına ikincisi hamlesini yapan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) diğer taraftan bankaların sermaye yeterliliğinde kredi riskine esas tutar hesap edilirken yüzde sıfır risk ağırlığının uygulanabileceğini bildirdi. BDDK bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik uyarınca, bankaların TCMB’den olan döviz alacaklarına sermaye yeterliliği hesaplamasında kredi riskine esas tutar hesaplanırken yüzde sıfır risk ağırlığı uygulanabileceğini duyurdu.
Söz konusu açıklamada, “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 23/6/2022 tarih ve 10247 sayılı Kararı uyarınca; 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 93 üncü maddesine dayanılarak, bankaların Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından olan ve YP cinsinden düzenlenen alacaklarına 23/10/2015 tarih ve 29511 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik uyarınca sermaye yeterliliği oranı hesaplamasında; kredi riskine esas tutar hesaplanırken yüzde sıfır risk ağırlığı uygulanabilmesine karar verilmiştir” denildi.
TL mevduata stopaj indirimi
BDDK, sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, bazı bankaların, bağımsız denetime tabi olup olmadığına bakılmaksızın tüm ticari müşterilerden bağımsız denetim raporu istediğine ilişkin bazı şikayetler alındığını bildirdi. Paylaşımda, bağımsız denetim raporu olmayan kredi müşterilerine bile 1 ay sonra bağımsız denetimden geçmiş bilgi, belge ve finansal tabloları getirmesi şartıyla sadece beyanları alınarak kredi kullandırılabileceğini hatırlattı.
Türk Lirası mevduatları cazip kılmak, birikimlerin Türk Lirası mevduat ve katılım hesaplarında tutulmasını sağlamak amacı ile stopaj indirimlerinde süre 6 ay daha uzatıldı. Resmi Gazete'de yayımlanan karar ile indirim uygulaması yılsonuna kadar devam edecek.
Söz konusu tarihe kadar stopaj oranları, vadesi 6 aya kadar olan hesaplarda yüzde 15 yerine yüzde 5, 1 yıla kadar olanlarda yüzde 12 yerine yüzde 3, 1 yıldan uzun olanlarda ise yüzde 10 yerine yüzde sıfır olarak uygulanacak.
Eylül 2020’de 3 aylığına getirilen düzenleme daha önce 3 aylık süreler halinde uzatılmıştı.
Kararla yılsonuna kadar iktisap edilen, ipotek finansmanı kuruluşları tarafından ihraç edilen varlığa dayalı menkul kıymetler, ipoteğe dayalı menkul kıymetler, ipotek teminatlı menkul kıymetler ve varlık teminatlı menkul kıymetlerden elde edilen kazançlara uygulanacak tevkifat oranı da yüzde 5 olacağı duyuruldu.
Hedef kalıcı finansal istikrar
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, piyasadaki türev işlemler, konut kredileri ile nakit döviz pozisyonu yüksek şirketlere Türk Lirası kredi sınırlandırılması kararının selektif kredi yaklaşımını ve finansal istikrara yönelik olduğunu belirterek, “Tüm ekonomi kurumlarımızla birlikte ve eşgüdüm halinde birbirini tamamlayıcı ve finansal istikrarın güçlendirilmesine yönelik tedbirlere devam edilecek” dedi.
BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben de aldıkları kararları değerlendirirken özellikle ticari kredilerin amacına uygun kullanımını sağlamak istediklerini söyledi. “Kredi sisteminin etkin şekilde çalışması ve kredilerin amacına uygun bir şekilde kullanılması için alınmış bir makro ihtiyati tedbir” diyen Akben, “Karar aynı zamanda, dövizin gerçekten ihtiyaç olan alanlarda kullanılmasına ve enflasyonun kontrol altına alınmasına da olumlu katkı sağlayacak” şeklinde konuştu.
BDDK tarafından bankalara kredilerin kullandırım amacına aykırı işlemlerin gerçekleştirilmemesi için daha önce talimatlar verildiğini dile getiren Mehmet Ali Akben, ancak bazı şirketlerin, döviz borcu ya da döviz yükümlülüğü olmamasına hatta döviz pozisyon fazlası bulunmasına rağmen, TL kredi kullanarak döviz alımı gerçekleştirdiklerini ve döviz pozisyonu tuttuklarını gözlemlediklerini kaydetti.
Alınan kararların eşgüdüm ve koordinasyon içinde olacak şekilde analiz edildikten sonra hayata geçirildiğini belirten Mehmet Ali Akben, şirketlerin döviz varlıklarına ilişkin herhangi bir sınırlama ya da müdahale söz konusu olmadığını söyledi.
İş dünyası BDDK’ya olumlu bakıyor
Türk iş dünyası BDDK’nın ticari krediler ve diğer hamleleriyle ilgili olumlu görüş bildirdi. MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı kararları desteklediklerini belirterek, “BDDK’nın hamlesi ile döviz arz-talep dengesi, Türk Lirası lehine, çok daha makul düzeylere gerileyecek. BDDK kararının ardından yapılan piyasa ekonomisine müdahale söylemleri gerçekçi olmayan ve iyi niyetten uzak yorumlar” dedi.
Mahmut Asmalı, “Bunlara ilaveten; BDDK’nın bu düzenlemesi, bu kapsamda yer alan şirketlerin döviz varlıklarına ve gerçek kişilerin döviz alımlarına yönelik herhangi bir sınırlama öngörmemekte, yalnızca Şirketlerin TL kredilere erişimini kısıtlamaktadır. Üstelik getirilen istisnalar ve kapsam değerlendirildiğinde etkilenecek şirket sayısı oldukça sınırlı” değerlendirmesini yaptı.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran da, BDDK kararının ticaret ve üretime olumlu yansımasını beklediklerini söyledi. Bankaların reel sektöre yönelik desteklerinin farklı amaçlarla kullanımının diğer işletmelere yapılan bir haksızlık olduğunun altını çizen Baran,
“Ülkemiz zorlu bir coğrafyada varlığını sürdürmek için hem ekonomik hem de siyasi bir mücadele sergiliyor. BDDK’nın kararı kredi kanallarının doğru işlemesini sağlamak açısından önemlidir. Türk Lirası’nın güçlenmesi ve ekonomimizin istikrarı için olumlu bir adımdır. İşletmelerimizin dövizi bir yatırım aracı olarak görmemesi, sadece döviz yükümlülüklerini gerçekleştirmek için ellerinde bulundurması gerekir. Bu süreçte kaynakların, üretime, yatırıma, ihracata ve istihdama aktarılarak Türkiye ekonomisinin sağlam temeller üzerinde güçlü bir şekilde büyümesinin devamı tüm faydaların üzerindedir” ifadelerini kullandı.
Kararlar gelişmelere göre değişebilir
BDDK’nın son hamleleri yabancı finansal kuruluşların da gündeminden düşmüyor. Bazı kuruluşlar kararların konjonktür kapsamında alındığını ve gelişen duruma göre değişebileceğini veya yenilerinin ortaya konacağını belirtirken İngiliz banka Barclays, ticari kredi kullanımına getirilen yüzde 10’luk oranının ileride yüzde 5’lere çekilebileceğini bildirdi.
Yabancı finansal kuruluşlar, özel sektörün gelecek 12 ay için yapması gereken borç ödemesinin 30 milyar doları banka ve 13 milyar doları şirketler olmak üzere 43 milyar dolar olduğunu hatırlatıyor.
Barclays totale bakıldığında şirketlerin satması gereken dövizin sınırlı olduğu üzerinde duruyor. ABD’li yatırım bankası Morgan Stanley de, BDDK kararlarının kur korumalı mevduata yeniden dönüşü ve TCMB rezervlerini desteklemeyi sağlayacağını yorumluyor.
Alman Deutsche Bank ise söz konusu hamlenin ekonomiyi durdurabileceğini ileri sürüyor. Uygulamadaki amacın döviz hesaplarında büyük varlıklar olan şirketlerin ucuz kredi yoluyla ithalat yapmasını önlemek olduğunu düşündüklerini belirten Alman bankası, makro ihtiyati tedbirler kapsamında alınan kararların döviz hesaplarında bir düşüşü beraberinde getirebileceğini, ancak orta ve uzun vadede ekonomiye sorunlar yaşatabileceğini kaydediyor.
TL mevduatta artış sürüyor
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) son verilerine göre, döviz varlıklarında büyümeye karşılık TL varlıkları da bu yılın ilk 5 ayında kur korumalı mevduat (KKM) uygulamasının etkisiyle yerli yatırımcıların TL mevduatları mayıs ayında da büyümeyi sürdürdü. 2021 yılı sonunda 1,8 trilyon lira olan yerli yatırımcıların TL mevduatlardaki varlıkları yüzde 47 artışla bu yılın mayıs ayı sonunda 2,7 trilyon liraya yükseldi.
Diğer taraftan geçen yıl Mayıs itibariyle 5,7 trilyon lira olan yurtiçi yerleşikler olarak bilinen yerli yatırımcıların finansal varlıkları, bir yılda yüzde 80 büyüyerek bu yıl mayıs ayı sonunda yıllık bazda 10,2 trilyon liraya ulaştı. Yılın ilk beş ayında ise yerli yatırımcıların finansal varlıkları yüzde 32 arttı.
2022 yılı ilk beş ayda yerli yatırımcıların finansal varlıkları içerisinde en yüksek artış, pay senedi varlıklarının yanı sıra devlet iç borçlanma senedi ve TL mevduat varlıklarında yaşandı.
Aynı dönemde döviz mevduatlarındaki artış ise yüzde 14,2 ile sınırlı kaldı. Geçen yılsonunda 1,5 trilyon lira olan yerli yatırımcıların devlet iç borçlanma senedi varlıkları ise beş ayda yüzde 49,4 artarak 2,2 trilyon liraya çıktı. Yabancı yatırımcıların finansal varlıkları ise yüzde 16,6 arttı. Geçen yıl mayıs ayı sonunda 549,6 milyar lira olan yurtdışı yerleşiklerin (yabancı yatırımcı) finansal varlıkları ise yüzde 45 artarak bu yıl mayıs ayı sonu itibarıyla 796,3 milyar liraya ulaştı.