Türkiye için önemli bir yerel seçimi geride bıraktık. Biri kazandı sevindi biri kaybetti üzüldü. Bu seçimde CHP saha çalışmasını iyi bir şekilde değerlendirdi. Sosyal medyada, camilerde, halkın sofrasında bulunarak halkın içine indi. Ekonomik durum ortada, emeklilerin hali belli, halk çaresizlik içinde iken CHP halkın içine girdi. Seçim sonucunu gitmeyenler belirledi. Bir de seçime gitmemenin cezasını duyan 8 yüz bin kişi geçersiz oy kullandı. Cezayı ödememek için kullanılmış geçersiz oylar var. 

Halk umutsuzluk ve çaresizlik içinde kaldı

Ekonomik kriz ile insanlar AK Parti’ye genel seçimde vermediği dersi yerel seçimde verdi. Cumhur ittifakın burada alması gereken dersler var. Depremler, hastalılar, ekonomik kriz yaşanıyor insanlar güvenecek liman arıyorlar. Halk umutsuzluk ve çaresizlik içinde kaldı. Bu seçimde sandığa gitmeyenin sayısı geçersiz oy kullananlarda dâhil 8 milyon kişi civarında. AK Parti’nin 2 milyon 246 bin oyu azalmış, CHP’nin 4 milyon 17 bin oyu artmış, MHP’nin 2 milyon 985 bin oyu azalmış, İYİ Parti’nin 3 milyon 475 bin oyu azalmış DEM’in 1 milyon 998 bin oyu azalmış,  Saadet’in 8 yüz dokuz bin, Yeniden Refah Partisi’nin 1 milyon 346 bin oyu artmış, oyu artan iki parti var biri CHP biride Yeniden Refah Partisi’dir. Burada halk aslında AK Parti’den yeni bir düzen ve değişim bekliyor kendisini tekrardan yenilenmesi için küstürdüğü oyları yeniden sandıkta kazanması için. Siyasal söylem yerine eyleme geçilmesi gerekiyor. Değerlendirme yaparken de sorunları samimiyetle çözmek çözerken de aynı yöntem aynı insanlarla sonuca varılmaz.   CHP cumhurbaşkanlığını istediği için daha sorumlu ve akıllı hareket edeceğini düşünüyorum.

İstanbul’u depreme hazırlamak vatanın bekası için çok önemli

İstanbul depremi üzerine çok konuşuldu ve çok farklı görüşler söylendi. İstanbul’u depreme hazırlamak vatanın bekası için çok önemli söylendiği gibi çok yıkıcı bir deprem meydana gelirse Allah korusun Türkiye’nin bekası ortaya çıkar. Türkiye’de toplanan verginin yüzde altmışı İstanbul’da toplanıyor. İstanbul büyük bir sanayi şehridir ve Türkiye’nin kalbidir aslında büyük bir yıkım gerçekleşirse devletimizin bekası tehlikeye girecektir. Ekonomik olarak kayıplardan önce insan kayıplarından hiç bahsetmek bile istemiyorum. NATO üyesi olarak depreme yardım etme bahanesi ile yurdumuza çökme olasılığı boğazları ele geçirmek gibi plan ve projelerin olasılığı göz ardı edilmemesi gerekir. Seçimlerden sonra yok efendim hatırlamıyorum gibi askıda kalmamalı, İstanbul’u depreme hazırlaması lazım, deprem uzmanların genel olarak yaptıkları yorumlarda İstanbul depreminin 2030 yılına kadar süreçte gerçekleşeceğinden bahsediyorlar. Bu tarihe kadar kesin olacak demek doğru değil ama olma ihtimali yüzde altmış olasılıkta, yaklaşık üçyüzbin kişinin öleceği tahmin edediliyor, 7 ve üstü olarak söyleniyor.

Depremi önceden tahmin edecek bir teknoloji yok

İstanbul’da büyük depremler genelde birkaç yüzyılda bir gerçekleştiği için deprem uzmanları da vakti zamanın geldiğini düşünerek olma ihtimalinden bahsediyor yoksa depremi önceden tahmin edecek bir teknoloji yok. 

Geçmişe baktığımızda 1506 yılında İstanbul’da meydana gelen deprem 7,2 şiddetinde gerçekleşmiş ve 13 bin insan hayatını kaybedilmiş yine Osmanlı zamanında 1766 yılında 7,1 şiddetinde deprem meydan gelmiş ve iki dakika sürmüş 4 binden fazla insan hayatını kaybetmiş. Bu tarihi depremler bugün İstanbul depremin riskini değerlendirirken dikkate alınması gereken önemli olaylardır. Şehrin sismik aktivite açısından ne kadar hassas olduğunu göstermektedir.

Dilerim ki beklenen o büyük deprem olmaz o küçük kıyameti yaşamayız ama her an olacakmış gibi de İstanbul’u depreme hazır edilmelidir. Tedbir kuldan takdir Allah’tandır. Biz üzerimize düşen vazifeyi yapacağız. Hem devlet olarak hem bireysel olarak evinizde yardım çantası oluşturun, binanızı kontrol ettirin, elinizden ne geliyorsa olacak olan olur kaderim neyse onu yaşarım demek Müslüman’a yakışmaz doğru değildir.