Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl ailelerin maddi olarak zorlanmaması için okul kıyafetlerinin önceden belirlenen kıyafetler olmasını öngördü. Deprem bölgesinde eğitimin aksamaması yönünde bir dizi önlem alındı.  Bölgede görev yapan öğretmenlerin barınma ihtiyaçlarına yardım ediliyor.  Telafi eğitiminin yeni yılla beraber sürdürülerek eğitimdeki kaybın önlenmesi planlanıyor. Aynı zamanda afet bölgesindeki illerde nakil işlemlerinin kolaylaştırılmasıyla öğrencilere destek veriliyor. 

Görünüşe göre eğitimin süregelen eksiklerinin yanı sıra depremin etkisi yeni eğitim öğretim yılının başlıca sorunlarından biri olacak gibi. Halen çadırlarda yaşamın devam ettiği yerler düşünülünce öğrencilerin içinde olduğu durumu hayal etmek zor değil. Elbirliği ile durumun normale döndürülmesi çocukların ruh sağlığının toparlanması açısından gerekli. En çok zorlanan kesim ise üniversite hazırlık senesi olanlar malum. Bir öğrencinin sınava hazırlanırken yaşıtlarıyla  eşit koşullarda yarışmadığını düşünmesi tam bir moral bozukluğu sebebi. Gençlerin hayatlarının önemli virajlarından biri olan sınava hazırlık döneminde bu etkilerin en az indirilmesini çok önemli buluyorum.  Hayata bir sıfır geriden başlıyormuş hissi başlı başına bir hayal kırıklığıdır. Doğrusu bakanlığın elinden gelenin en iyisini ortaya koyması gerekiyor .

Öte yandan öğrenciler açısından bakınca yeni eğitim öğretim yılının en merak edilen konusu sınıfta kalmanın geri gelmesidir diye düşünüyorum. Bir süredir uygulanmayan sınıf tekrarıyla ilgili Milli Eğitim Bakanı Tekin’in açıklamasının ardından açık liseye geçişle de ilgili şartların zorlaşacağı bilgisi de geldi. Uygulamayı göreceğiz. 

Şimdiden hem öğrencilere hem de eğitimcilere iyi bir yıl temenni ediyorum.