Dolar $
32.33
%-0.12 -0.03
Euro €
34.94
%0.26 0.09
Sterlin £
40.91
%-0.02 -0
Çeyrek Altın
3912.44
%-0.12 -4.75
SON DAKİKA

En özel bayramımız 23 Nisan kutlu olsun!

Geçtiğimiz gün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladık. Ulu Önder Atatürk’ün çocuklara hediye ettiği bu en özel bayramda ülkenin dört bir yanında çocuklarımız gösteriler yaptı, şiirler okudu. Ancak maalesef her çocuk kendisine armağan edilen bu bayramı aynı şartlarda kutlayamadı.

Bir banka bir köyde tek bir öğrenci için öğretmenlik yapan bir köy öğretmeni ve öğrencisi arasındaki 23 Nisan kutlamasına ilişkin bir reklam filmi yayınladı ve eminim ki bu reklam izleyen herkesi duygulandırdı ancak maalesef her öğretmen bu kadar duyarlı olmadığı gibi her çocuk da bu kadar şanslı olamıyor. Bazı aileler çocuklarının düzgün beslenmesi için süt dahi alamazken okullardan istenen 23 Nisan istekleri sebebiyle zor durumda kaldıklarını belirtti. Çocuk bayramı için durumu elvermeyen ailelere yardım edilemez miydi? Çocukların mutlu olması gereken bir günde hem aileler hem de çocuklar bu şekilde yetersizmiş gibi hissettirilmeden bir formül geliştirilemez miydi?

Çocuk hakları ve çocuklara verilen değer konusunda nerdeyse gelişmemiş ülkelerle yarış halindeyiz. Ülkemizde her üç çocuktan biri yoksul, 2023 yılında 16-17 yaş aralığında 11 bin 177 çocuk evlendirildi, aynı yıl çocukların cinsel istismarına yönelik 40.713 yeni dosya açıldı ve son 11 yılda en az 689 çocuk işçi hayattan koparıldı. Çoğu çocuk ailelerin ekonomik durumunun yetersizliği sebebiyle ya kendi istekleri ya da ailelerin sevk etmesiyle erken yaşta çalışmaya başlıyor, çalışma hayatında birçok zorlukla karşılaşıyor ve hatta maalesef cinsel istismara maruz kalanların sayısı da azınsanamayacak kadar fazla… Bunun sonucunda ise caydırıcı bir ceza olmadığı gibi bazen hiç bir yaptırım uygulanmıyor ve düzen böyle devam ediyor. Ayrıca sokak röportajlarında da görebildiğimiz üzere çocuklar oyun oynaması gereken yaşta ekonomi konuşuyor ve geçim sıkıntısından dert yanıyor. 38 milyar 294 milyon Dolar olan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin etkin ve verimli harcanması halinde aslında bu sorun büyük ölçüde çözülüp çocuklara daha huzurlu bir ortam sağlanabilir ancak Atatürk’ün ilkelerinden uzaklaşan bir toplumda maalesef eğitime de gereken önem verilmiyor. Buna gereken önem verilmesi içinse köklü bir eğitim reformu gerekiyor ancak bu konu önemsiz gibi görüldüğü için buna yönelik bir adım da atılmıyor. 

Çocuklarımızın parlak günlerini göreceğimiz, eşit şartlarda yaşadıkları aydınlık 23 Nisanlar görmek dileğiyle!