Ayrıca Suriye’de SDG denilen PKK yapılanmasına üç yüz yetmiş altı milyon dolarlık yardım yapıyor ve silah gönderiyor. Türkiye ise NATO üyeliğini fırsat bilerek gündeme getirdi. Tüm Avrupa ülkelerine terör örgütü sorununa dikkat çekmek için bir fırsattır. Batının vermiş olduğu tüm desteği lanse etmek ve bu sorunun konuşulmasını ve gündemde kalmasını sağlamak için yapılmıştır. İsveç’in söylediğine göre; “Türkiye doğuda yaşayan Kürt halkını PKK olarak kabul ediyor bu doğru değil” diyerek kendisini savunuyor. Aslında en büyük yardımı NATO’nun kendisi yani Amerika yapıyor. Tabii bir araya gelinip masaya oturulacak ve müzakere yapılacaktır.

İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılmasının sebebi Rusya’nın öngörülemez hareketlerinden kaynaklanmaktadır. Batıda Putin ile ilgili algı oluşturulmasıdır. Ne yapacağı belli olmayan delinin teki, yarın bir gün gelip Finlandiya’ya girebilir aynı şekilde İsveç’e girebilir düşüncesi NATO üyesi olmaya yöneltti. Genel olarak Rusya, Ukrayna savaşından sonra yüzde seksen NATO’ya girme isteği arttı. Geçmişte yaşanan işgal denemesinden dolayı Finlandiya ve İsveç devleti halkının evlerinin altına sığınak yapmayı şart koşmuş. Nükleer savaşlara karşı tedbirlerini almış halde hareket ediyor. Hatta Amerika’dan F35 uçaklarını dahi aldılar. Rusya başkanının uyarılarına karşın savaşa hazır bekliyorlar. Savaşın içerisinde olan Rusya’nın Finlandiya ve İsveç’e saldıracağını düşünmüyorum. Zamanında denemeler yapmış ve başarısız olmuştur. Rusya’nın stratejik hatasından dolayı 2014 yılından itibaren Ukrayna üzerindeki kontrolü kaybetti. Amerika bunu fırsat bildi ve Ukrayna’ya destek vererek savaşa hazırladı. Rusya’yı kışkırttı ve savaşı başlattı. Şimdilerde ise Ukrayna’nın açıklamasına göre; Rusya’nın yavaş yavaş çekildiğini söylüyor. 

NATO genel sekreteri açıklama yaptı. Ukrayna’ya silah yardımının devam ettiğini ve bu savaşı kazanabileceklerini söyledi. ABD kırk milyar dolarlık yardımı onayladıklarını açıkladılar. Asıl korkutan nükleer savaşın çıkmasıydı. Ukrayna’ya çok kolay giren bizle de savaşa girebilir düşüncesi Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya girmek istemesi gayet normaldir.

Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın’ın açıklaması; “NATO’nun açık kapı politikasına biz karşı değiliz” sözlerinden sonra Türkiye bunu kabul etmek zorunda kalacaktır. Türkiye ne kadar güvenlik garantisi istese de İsveç yapacağından vazgeçmeyecek bildiğini okuyacaktır. Müzakerede NATO ve NATO sekreterini ikna etmeye çalışacaktır göstermelik çözüm önerileri sunacaklardır. Türkiye’nin burada duruşu çok önemli hemen ikna olmaması gerekiyor. Bu süreci olduğu kadar uzatıp gündemde tutması gerekir. Akabinde Almanya, Fransa ve ABD’nin PKK yardımı gündeme gelecektir. Türkiye bu durumda sıkı bir diplomatik pazarlık sürecini uzatarak gündemde tutması gerekiyor.