Dolar $
32.48
%-0.11 -0.03
Euro €
34.72
%-0.72 -0.25
Sterlin £
40.75
%-0.43 -0.17
Çeyrek Altın
3985.41
%-0.17 -6.73
SON DAKİKA

Enerjinin yeşil rakamları

Süreç 2016’da Paris İklim Anlaşması ile başladı. Sürdürülebilir gelecek tehlikesi çok belirgindi. İklim değişikliği büyük sorundu. Küresel ısınmanın, sanayi devrimi öncesine göre sadece 1,5 santigrat derecede sınırlandırılması kararı alındı. 

2019’da Avrupa Yeşil Mutabakat’ı açıklandı. AB, 2050’ye dek dünyanın ilk karbon nötr kıtası olacağını öne sürüyordu.

İki yıl sonra 2021’de Fit For 55, (55’e Uyum kararı) ile karbon salımını 2030’a dek %55 azaltma hedefi hayata geçirildi.

2022’de AB, RePowerEU başlıklı enerji planını açıkladı. Putin’in Rusya’sı Ukrayna’ya girmiş, enerji krizi baş göstermişti. Enerji verimliliği, temiz enerji geçişinin hızlandırılması ve enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ana başlıklardı. 

Bütün süreç, enerjiyi, yenilenebilir enerji başlığını hep önde tuttu.

Bir de yeşil hidrojen kararı açıklandı.

AB 2030’a dek her yıl 10 milyon ton üretecek 10 milyon ton da ithal edecek.

34 ülkede, hidrojen vadisi projeleri hayata geçiriliyor. Türkiye’de Bandırma merkezli bir proje gerçekleşiyor. Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği (H2DER), Marmara OSB işbirliği ile bir OSB içinde ilk Yeşil hidrojen Ar-Ge ve Üretim Merkezini kuruyor.

McKinsey’in raporuna göre, dünya çapında 320 milyar $ tutarında 1000’den fazla büyük ölçekli proje var. Bunlardan 795’inin 2030 yılında devreye alınması hedefleniyor. 

Bize dönecek olursak, ELDER tarafından hazırlanan bir rapora göre Türkiye’nin toplam elektrik tüketimi, 2000-2020 arasında her yıl yaklaşık yüzde 4,4 arttı. 

Dünya yenilenebilir enerjiye geçen yıl 1.77 trilyon dolar yatırım yaptı. 

2030’a dek her yıl 4 ile 6 trilyon dolar arasında yatırım planlanıyor. 

Ucunda yeşil hidrojen olan büyük bir yeşil dönüşüm yaşanıyor. Türkiye ve dünyadan örnek rakamlar, sayısız veri ve raporla, ciddiyet sergilenmiştir. 

Güneş ışığını, rüzgârı ticari ürüne dönüştürmek, insanlığın hizmetine sunmak demektir. Ülkenin hizmetine sunmak demektir. Kimi sığ tartışmalar ile temiz enerji kavramanı küçümsemek, yapılanlara karşı durmak, cahilliktir. Aksi fikirler olabilir, üstteki satırları bir kez daha okumalarını öneririm, gerekirse bir kez daha, bir kez daha…

++++++++

Enerjiye teşvikler ve hidrojen

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının verilerine göre 2023 yılında teşvik belgesi alınan yatırımlar bir önceki yıla göre yüzde 13 arttı. Bakan Mehmet Fatih Kacır, özellikle teknoloji yatırımlarını önde tutuyor, destekliyor. Enerji yatırımlarının tutarı reel olarak yüzde 91.7 arttı. 2023’te teşvik belgesine bağlanan 1 trilyon 253.7 milyar liralık toplam yatırımın beşte biri (261.6 milyar lira) enerji sektörüne ait. Söz konusu enerji yatırımlarının büyük bölümü arazi ya da çatı üzeri GES ve RES projeleri. 

Yine 2023 Kasım verilerine göre; 34 ülkede, 139.599 milyon avro toplam yatırım ile 85 hidrojen vadisi projesi bulunuyor. McKinsey’in raporuna göre, dünya çapında 320 milyar $ tutarında 1000’den fazla büyük ölçekli proje var. Bunlardan 795’inin 2030 yılında devreye alınması hedefleniyor. 

Sanayi devriminden bu yana karbon salımı ve kaynak talanı ile dünyaya büyük zarar verdik. Sonra tamir etmek ve korumak için bir araya geldik. Yeşil dönüşüm bunun en önemli süreçlerinden biri. Enerji, yeşil dönüşümün öncü süreci. Yeşil hidrojen de temiz enerjinin yıldız ürünü. Ülkemizin tek vadi projesi, Bandırma’da, Güney Marmara Kalkınma Ajansı koordinatörlüğünde 16 paydaşı buluşturan toplam 36.8 milyon Avro bütçeli bir proje. Üretimi başladı. Yeni vadi projeleri, üretim çalışmaları için süreç gelişiyor. Umut yüksek.

+++++++

İstanbul ve olimpiyat düşü

Bu şehrin en büyük düşü belki de olimpiyat ev sahipliği. Bugüne dek sayısız dünya şampiyonası, finaller, yarışlar düzenlendi. Bir tek olimpiyat düşü gerçekleşmedi henüz. Evet, henüz dedim, çünkü bir gün mutlaka gerçekleşecek. Son cümlecik, (TMOK) Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin merhum başkanı Sinan Erdem’e aittir. 2000 olimpiyat oyunları için ev sahibi Sydney açıklandığında gözyaşları içinde söylemişti bu sözleri. “İstanbul olimpiyatı alacaktır, benim üzüntüm, Sydney’e gitmesinden değil, benim görecek ömrüm kalmadığını bilmektendir” demişti. Amansız hastalığa yenik düşene dek, bu yolda çalışmaktan da geri düşmedi. Ben de bir spor sevdalısı olarak hep aynı düşü taşıdım ve umudumu hep korudum.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, (EOC) Avrupa Olimpiyat Komitelerinin oybirliği ile aldığı kararı büyük coşkuyla açıkladı: 2027 Avrupa Oyunları İstanbul’da düzenlenecek. Henüz olimpiyat gelmedi ama İstanbul’un yetkinlik ve becerisini sunarken büyük hazırlık da gerçekleşmiş olacak. İmamoğlu haklı olarak, “bu büyük başarı, sadece kentimizin değil, spor camiamızın, ülkemizin, milletimizin ve devletimizin ortak bir zaferi olarak tarihteki yerini alacak” dedi. 

TMOK Başkan Yardımcısı Ali Kiremitçioğlu, TMOK Genel Sekreteri Neşe Gündoğan, Avrupa, Dünya Şampiyonu Olimpik Karateci Serap Özçelik Arapoğlu ve Avrupa, Dünya Şampiyonu Olimpik Taekwondocu Nafia Kuş da, açıklama onurunu paylaşan isimler arasındaydı. 

İki kıta tek gövdeye dönüşecek. 2027’de yeni ve unutulmayacak öykülerin ev sahibi olacağız.

Ali Kiremitçioğlu, “Avrupa oyunları için İstanbul çok büyük bir şans. Ama İstanbul da Avrupa oyunları çok çok büyük bir şans.” sözleriyle TMOK vizyonunu vurguladı. Neşe Gündoğan, “TMOK, federasyonlar, devlet, iş dünyası” iş birliğini yarışacak tüm sporcularımız, ailelerimiz ve tüm İstanbul halkıyla bütünleştiriyor ve organizasyonun başarısı kaçınılmazdır, diyor. Çok bileşenli bir kazanç bu. İBB, Avrupa Oyunları’nı, iştiraki Spor İstanbul ile organize edecek. İstanbul’un olimpiyat düşü, 2027’de Avrupa Oyunları ile parlayacak. 

++++++

Kavga bitsin

Türkiye Futbol Federasyonu, Trabzonspor-Fenerbahçe maçı olaylarına ilişkin disiplin sürecini geciktiriyor. Belli ki yaklaşan seçim öncesi, yeni gerginlikle istenmiyor. Ancak TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, Avusturya-Macaristan yenilgileri sonrası, en görünen hedef olmaktan sıyrılamıyor. TFF, bu süreçte değerli bir iletişim hamlesi üretti. Yasadışı şekilde kamuya sızdırılan hakem semineri görüntülerinin bütününü yayınlamak akılcıydı. Ancak hep tartışılan başka konular, kırmızı kart, penaltı taleplerinin görüntüleri sıralanır oldu. Sonuç, berbat bir hakem yönetimimiz var. Her maçı hakem için izler gibi olduk. 

Bu durum, şampiyonluk yarışındaki FB ve GS arasındaki tatsız sataşmaları da körüklüyor. Yine iletişim kazaları, yeni nefret söylemleri ve hakaretler…

Akil yönetim tavrı ve sözü giderek azalıyor. FB, İsmail Kartal’ın oğluna saldırıyı gündeme taşıyor. GS cephesi, Ali Koç’un ‘öteki’ söylemine tepkili; ‘Okan Buruk ve amansız hastalıkla boğuşan 13 yaşındaki oğlu hedef alınmaz’ diyor.

FB ve GS lehine hatalar gündeme taşınırken, Antalyaspor ve Kasımpaşa kulüplerinin sessiz kalmaları da işin asıl şaşırtıcı boyutu. Kendi hakları için dahi ses çıkarmıyorlar.

Futbol, hayatın keyif alanı. Milyonların ve benim tutkumuz. Şampiyonluk değil çirkinlik yarışı iler olduk ve güzelim spordan soğuyoruz. Soğutmayın lütfen. Euro 2024’ün şampiyonu olur muyuz bilemiyorum ama en güzel takımı olmaya adayız bence, ‘Bizim Çocuklar’ en sempatik takım olabilir. Pırıl pırıl ve çok yetenekli gençlerimiz var. Bu çirkin iklim bitsin, tadını çıkaralım.