Yaşanan olaylar karşısında ve Pandeminin bize öğrettiği her ülkenin aslında kendi içindeki üretimiyle yaşamayı bilmesi. Yani kendi kendine yeten ülke olmak. Günümüzde ise Küresel ekonomik iş birliği, birbirine bağlı küresel zorlukların üstesinden gelinmesinde, ekonomik istikrarın desteklenmesinde ve sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesinde büyük önem taşımaktadır. Ama görülüyor ki, Avrupa’ya doğal gaz ve diğer hayati önem taşıyan ürünler savaş nedeniyle sekteye uğradı. Ülkelerin ortak engellerin üstesinden gelmek ve ortak hedeflere ulaşmak için birlikte çalışmasına olanak tanıması tabii ki güzel. İş birliğinin geleceği, COVID-19 salgını gibi konularla mücadele, iklim değişikliğiyle mücadele, teknolojik gelişmelere yön verme ve jeopolitik dinamikleri yönetmeye yönelik devam eden çabalarla şekillenecek. Ülkeler birlikte çalışarak daha dayanıklı, kapsayıcı ve müreffeh bir küresel ekonomi inşa edebilirler. Ama hep olumlu olabilseler diğer ülkeleri sömürmeyi değil ortak çalışmayı becerebilseler bu dünyada cennet olur. 

Küresel ekonomik iş birliği, ülkelerin iklim değişikliği, halk sağlığı krizleri, yoksulluk ve eşitsizlik gibi acil sorunların üstesinden gelmesine olanak tanıması lazım. Ayrıca İş birliği yaparak ülkeler kaynakları bir havuzda toplayabilir, bilgiyi paylaşabilir ve bu zorlukların etkilerini hafifletmek için koordineli stratejiler uygulayabilir. Avrupa Birliği bu konunun bir örneği olarak kurulmuş. 

Giderek birbirine bağlanan bir dünyada ekonomik istikrarı korumak için uluslar arasındaki iş birliği güçlü tutmak şarttır. Ülkeler, politikaları koordine ederek, bilgi paylaşarak ve kriz yönetimine yönelik mekanizmalar kurarak ekonomik krizleri daha etkili bir şekilde önleyebilir ve yönetebilir.

Dünya Ekonomik Görünüm Güncellemesi, Ocak 2024’te şöyle yapıldı. Enflasyonun Azaltılması ve İstikrarlı Büyüme Yumuşak İnişe Giden Yol Açık. Küresel büyümenin 2024'te yüzde 3,1'de kalması, 2025'te ise yüzde 3,2'ye yükselmesi öngörülüyor.

Buradan hareketle, Küresel ekonomik iş birliği, ekonomik büyüme ve kalkınmanın hayati itici güçleri olan uluslararası ticareti ve yatırımı kolaylaştırıp desteklemek gerekiyor. Ülkeler, açık pazarları teşvik ederek, ticaret engellerini azaltarak ve adil kurallar oluşturarak işletmelerin gelişmesi ve ekonomilerin gelişmesi için elverişli bir ortam yaratabilir.

Benim en çok üzerinde durduğum konu aslında Küresel Eşitsizliklerin Ele Alınması. Küresel ekonomik iş birliği, ülkeler arasındaki eşitsizliklerin azaltılmasında ve kapsayıcı büyümenin teşvik edilmesinde önemli bir rol oynamalıdır. Ülkeler, kalkınma yardımını, borç hafifletme girişimlerini ve adil ticaret uygulamalarını teşvik ederek yoksulluğun azaltılması ve sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesi yönünde çalışabilir. Ben geri kalan ülkelerin çok fazla da suçlu olmadıklarını düşünen ekiptenim. Yıllarca sömürülmüş ya da ellerindeki serveti kullanmak için gösterdikleri çaba diğer devletler tarafından bir çok engele takılmış. Gelin biz sporcuların dediği gibi önümüzdeki günlere bakalım. Neler değişir neler yapılabilir diye. İnanıyorum ki, küresel ekonomik iş birliğinin geleceği çeşitli faktörler tarafından şekillenmeye devam edecek. Yapay zeka ve dijitalleşme gibi hızlı teknolojik gelişmeler, adil erişimi sağlamak, siber güvenlik endişelerini gidermek ve iş ve endüstriler üzerindeki etkisini yönlendirmek için uluslararası iş birliğini gerektirecektir. İklim değişikliğiyle mücadelenin aciliyeti, uluslararası iş birliğinin artırılmasını gerektiriyor. Ülkelerin sürdürülebilir uygulamaları hayata geçirmek, sera gazı emisyonlarını azaltmak ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamak için birlikte çalışması gerekecek. Çünkü bu tip uygulamalar bugüne kadar kirlettiğimiz iyi bakmadığımız dünyamız ve her birimiz için çok gerekli bir süreç. Tabi bu anlattıklarımın ortaya olumlu bir tablo sunabilmesi için ülkelerin ortak akılla davranması gerekiyor. Bunu böyle yazarken de yeni düzendeki Küreselciler gibi olmaktan da çok korkuyorum. Ama birlik olmak inanın çok önemli. 

Demem o ki, küresel ekonomik iş birliği, küresel zorlukların üstesinden gelmek, ekonomik istikrarı teşvik etmek ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek için çok önemlidir. Son yıllarda küresel iş birliği duraklıyor. Ancak, yeni ticaret anlaşmaları iş birliğinin hâlâ mümkün olduğunu gösteriyor. Dünyanın karşı karşıya olduğu karmaşık zorlukların (çatışma, iklim krizi ve ekonomik zorluklar) üstesinden gelmek için iş birliği gerekiyor. Ancak, küresel olarak iş birliği ve iş birliğinin aşınıp yerini rekabete bıraktığı ve bu durumun kargaşa içindeki bir dünyaya istikrar getirmenin zorluğunu artırdığı dikkatinizden kaçmayacaktır.

Ben hep iyimser tarafta yer almak istiyorum. Ticaret yoluyla iş birliğinin geliştirilmesi ülkeler için hem güven hem moral aşılayacak. İş birliğinin çok yönlü olduğu ve rekabetle bir arada da var olabileceğini biliyoruz. Bunun kanıtı, yakın zamanda üzerinde anlaşmaya varılan ve zor zamanlarda iş birliğinin hala mümkün olduğunu gösteren bir dizi ticaret anlaşmasıdır.