İstanbul’da depremi beklemek!

Oldukça tuhaf bir duygu aslında. Herkesin nedenlerini bildiği ancak tüm sonuçların paraya çıktığı bir denklemde insanlarımızın maddi imkansızlıklardan dolayı ölümü beklediği İstanbul’da yaşamak zorunda olmak, hepimizin öğrenilmiş çaresizliği olmuştu. Ancak birilerinin artık bir şeyler yapması gerekiyordu. Çok yazılan şeyler oldu, hocalar konuştu, mağdur olan insanlar bedel ödedi, bu güzel ülkede deprem nedeniyle hayatını kaybeden insanların sayısı son 100 yılda 130 bini geçerken 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan felaketler zinciri artık bazı hataların önlemlerini almayı zorunlu hale getirdi.

Bu günü sadece yetkin mühendislik konusuna ayırmak istememin nedeni çuvaldızı kendime batırmak isteyişimdendir.

Mühendis kelimesiyle başlayalım isterseniz.

Türk Dil Kurumuna göre mühendis;

İnsanlığın ihtiyaçlarını karşılamak için iyi bir estetik tasarım ile temel bilimler çerçevesinde en az maliyette en yüksek verimlilik ve güvenlikte teknoloji veya sistem geliştiren kimse.

Şimdi bu tanımı açmak istiyorum;

*Estetik tasarım

*Temel bilimler

*En az maliyet

*En yüksek verimlilik 

*Güvenlik

*Teknoloji

*Sistem geliştirme 

Bakınız tanımda ki en önemli parametreleri özellikle tekrar yazdım.

Taktir edersiniz ki bir insanın 4 yılda bu kadar parametrenin gereği olan bilgi ve tecrübeye hakim olabilmesi imkansızdır. Bu süreç ancak belli sürede elde edilen tecrübeler ile oluşabilir.

Ancak benim bugün başka bir önerim olacak. Tıpta olduğu gibi mühendislikte de uzmanlık çok önemli bence. Daha önce meslek odaları tarafından uzman mühendislik kavramı oluşturulmaya çalışıldı. Mesleki olarak 12 yıllık tecrübeye sahip olan mühendisler 15 günlük bir eğitimin ardından bakanlık tarafından yazılı sınava tabi tutuldular ve bu sınavı kazananlara uzman mühendislik yetki belgesi verildi ancak zamanla herkes uzman oldu ve amacına ulaşmayan ve terkedilen bu deneme sonrası yetkin mühendislik kavramı rafa kaldırıldı.

Oysa az önce bahsettiğim gibi Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok tıpta yapıldığı gibi mühendislikte de yüksek mühendislik kavramı var ancak maalesef ülkemizde pek kullanılmıyor. Bir mühendis merak ettiği bir konuda uzmanlaşmak için önce ALES’e (Akademik Lisansüstü Eğitim Sınavı) girip sınavı kazandıktan sonra İngilizce sınavından da belli bir barajı aşıp okumayı düşündüğü üniversiteye başvuruyor. Bu sırada üniversitenin yapmış olduğu bilim sınavına da giriyor. Tüm bu sınavlara üniversite not ortalaması da eklenip başvuranlar arasında en yüksek puanı alanlar yüksek lisans yapmaya hak kazanıyor ilk yıl uzmanlaşmayı düşündüğü alanda yaklaşık 8 dersi alan öğrenci ikinci yıl bu konuda yüksek lisans tezi yazıp tezini akademik kurul önünde savunduktan sonra yüksek mühendis oluyor. 

Buraya kadar zaten işleyen bir sistem var ancak bundan sonra en az bu alanda 3 yıl çalıştığını belgeleyen mühendis bu konuda ÖSYM’nin yaptığı yetkinlik sınavına girmeyi hak etmeli, bu sınavı geçen mühendislere ilgili bakanlık imza yetkisi vermeli.

Bu şekilde bir sistemde sadece üniversitenin mühendislik fakültesini bitirerek ilgili odaya başvuran bir mühendisin imza yetkisi almasının önüne geçilmiş olur aksi taktirde yeni mezun paraya ihtiyacı olan tecrübesiz mühendisler tüm projelere imza atarak bu konudan habersiz olan günahsız insanların hayatlarını tehlikeye atmaya devam edecekler. 

Bakınız, yıllardır bu konuda ciddi anlamda hiçbir şey yapılmadı eskiden projeler zemin etütleri TMMOB’a bağlı odalar tarafından kontrol ediliyordu. Şuan bu kontrollerde epeydir yapılmıyor . Onlarca vakıf üniversitesinde ve Anadolu’da 3 hoca ile açılan tabela üniversitelerinde ki mühendislik fakültelerinde ilk 300 bine giren öğrenciler kolaylıkla kazanıp, kolaylıkla mezun oluyorlar. 

Bu şekilde mezun olacak öğrenci, bu işi kolaylıkla yapamayacağını gördüğünde zaten tercih etmeyecektir. Bu mesleği, bu zorlu süreci göze alabilen, zeki ve kararlı öğrenciler tercih ettiğinde kalite zaten kendiliğinden artacaktır.

Bakınız, bir doktor bir ameliyat masasında sadece 1 hasta öldürebilir oysa 6 Şubat 2023’de Rönesans apartmanında 1 mühendis 1000 kişinin ölümüne neden oldu…