Müzik endüstrisi, tarih boyunca sahneler, plaklar ve konserlerle büyüdü. Ancak son on yılda büyük bir dönüşüm yaşandı: artık müzik sadece kulaklarımıza değil, ekranlarımıza da işliyor.
Müziğin toplumsal hayat içindeki rolü her dönemde yalnızca estetik ya da kültürel değil, aynı zamanda ekonomik boyutlarıyla da öne çıkmıştır.
Ekonomik kalkınma denildiğinde akla genellikle sanayi yatırımları, teknolojik yenilikler veya finansal piyasaların hareketleri gelir.
Müzik tarihine baktığımızda en ses getiren davalardan biri Robin Thicke ve Pharrell Williams'ın "Blurred Lines" şarkısı üzerineydi.
Mikrofinans kavramı, 1970'lerden itibaren gelişmekte olan ülkelerde küçük ölçekli girişimcilere umut veren bir araç olarak gündeme geldi.
Müzik yalnızca melodilerden ve sözlerden ibaret değildir; aynı zamanda güçlü bir marka yaratma aracıdır.
Müzik festivalleri, yalnızca sanatçıların sahne aldığı kültürel etkinlikler değil; aynı zamanda ciddi bir ekonomik ekosistemin merkezinde duran organizasyonlardır.
Müzik endüstrisi, teknolojinin getirdiği yeniliklerle defalarca yeniden şekillendi. Ancak bu değişimlerden belki de en sessiz ama en derin etkisi, ses kalitesindeki evrimdir.