Geçen hafta AFAD İstanbul İl Merkezi'nde önemli bir toplantıya katıldım. Görev yaptığım üniversitede okulun AFAD sivil savunma amiri olmam nedeniyle katıldığım bu önemli toplantının ana konusu 6-7 Şubat depremlerinden sonra üniversitelerin kendi bünyelerinde neler yapması gerektiği ve bu konunun ne kadar önemli olduğu anlatılmaya çalışıldı.
40.TÜYAP kitap fuarına bir okur olarak değil de bir yazar olarak katılmanın tuhaf ve buruk heyecanı ile kesişen Cumhuriyet'in 100. yılındaki hislerimi anlatmak istedim bugün.
Bu hafta, deprem bölgesindeydim. Hatay'da, Antakya ve İskenderun ilçelerinde az ve orta hasarlı binaların güçlendirilmesi için deprem analizleri ve zemin etütlerinin arazi çalışmaları nedeniyle gitmiştim.
Sokrates'in savunmasını hepimiz duymuşuzdur. Bir filozof haklı olduğunu bildiği halde nasıl bu kadar ciddi bir soğuk kanlılıkla ölümü kabul etmiştir… Yoksa hayatının sonuna doğru Atina halkına son dersini mi vermiştir?
Li, Wang gibi bazı araştırmacıların yaptığı çalışmaların sonucuna göre depremde ölmek fakir milletlerin kaderi. Benim düşünceme göre ise ülke gelir düzeyi her şeyi açıklamaya yeten bir kıstas değil.
Satranç ile ilk tanışmam sanırım 1984 yılında oldu. Henüz 9 yaşında olmama rağmen bu oyunu oynayabilen insanlara olan hayranlığım, kısa sürede bunun bir oyun olmadığı bir savaş stratejisi olabileceği konusunda tuhaf bir hisse kapılmamı sağladı.
Son zamanlarda depremin iyice unutulduğunu görüyorum ve bu kabullenme sanki öğrenilmiş bir çaresizlikmiş gibi geliyor bana.
DuvarBugün felsefeci yanım, görüşlerini en fazla beğendiğim filozofun gözlüklerinden şu an yaşadıklarımızı yorumlamak istedi. Bu nedenle filozofun Duvar adındaki hikayesinden yola çıkmak istedim. Ancak yine de filozofumuzu birlikte tanıyalım istiyorum.