Bu köşede size Çin konusunu son aylarda bir kaç kez gündeme getirdim. Çünkü ülkemiz kendi derdiyle uğraşırken bir yandan da dünya ülkeleri birbiriyle dalaşmaya devam edip durdu.
Tarihsel olarak, seçimlerin bir ülkenin ekonomisi üzerinde etkisi çok büyük. Liderlikteki bir değişiklik yatırımcılara aylarca belirsizlik getirdi. Bu durum da borsada kayıplara, hükümet politikalarında değişikliklere ve dış ilişkilerde değişikliklere neden oluyor.
Cennetin ayaklarının altında olduğunu bildiğimiz anneleri ve anne figürlerini kutlamaya ve onurlandırmaya adanmış bir gün olan Anneler günü bu hafta sonu kutlanacak.
Geçen gün CNBC'de yayınlanan bir yazı çok ilgimi çekti. Kimler hayalindeki işleri yapmayı başardı kimle bambaşka yollara evrildi? Ben bu durumu hep merak ederim. Öğrencilerime de sorarım. Kim bu Fakülteyi çocukluğundan beri isteyerek kazandı?
Küresel kriz çağında kalkınmayı hızlandırmak kolay olabilir mi acaba? Bundan sonra bizi nasıl bir dünya bekliyor. Bile bile bilinmeze mi gidiyoruz. Bireylerin ve toplulukların her zaman ekonomi ne olursa olsun acil ihtiyaçları var. Bunları her daim dikkatle incelemeliyiz. Aynı zamanda uzun vadeli sürdürülebilirlik ve dayanıklılık için zemin hazırlayan teknolojiyi de çok yönlü bir yaklaşımla izlemek ve önermek lazım.
Dünyada birçok ticari grup var. Bunlardan biri de 11 ülkeden oluşan ticaret bloğu olan Trans-Pasifik Ortaklığı (CPTPP) Kısaca bu harflerle adlanıyor bu ortaklık.
Bir zamanlar kalabalık insan toplulukları gördüğümüz zaman, "Çin ordusu gibi üzerime geliyorlar" derdik.
AB liderleri, birkaç yüksek profilli banka iflasının ardından ekonomik istikrardan bahsetmek için bir kaç gündür toplantı yapıyorlar.