Ne yaşadık?
2025 yılınının neredeyse ikinci ayı da geçip gidiyor. Daha önceden yapılan programlar projeler beklentilerin sonucunda neler oldu piyasalar nasıl yaşadı bu birbuçuk ayı hep merak edilerek kontrol ediliyor. Küresel Ekonomi ekonomi açısından tabi ki Trump'ın yaptığı -bazı çevrelerle inanılmaz kabul edilen- açıklamalar piyasaları da etkiledi.
Dünya ekonomisinin genel büyüme hızı yavaşladı. Gelişmiş ülkelerde büyüme daha ılımlı seyrederken, bazı gelişmekte olan ülkelerde ise daha yüksek büyüme oranları görüldü. Küresel enflasyon oranları, bazı ülkelerde düşüş gösterirken, bazılarında hala yüksek seviyelerde seyretti. Enflasyonla mücadele, merkez bankalarının temel önceliklerinden biri olmaya devam etti. Birçok merkez bankası, enflasyonu kontrol altında tutmak amacıyla faiz oranlarını artırmaya devam etti. Bu durum, borçlanma maliyetlerini yükseltti ve ekonomik aktiviteyi bir miktar yavaşlattı.
Bir de bu yüzyıla hiç yakışmayan savaşlar İsrail’in ABD ile olan bazı atılımları Rusya-Ukrayna savaşı, Orta Doğu'daki gerilimler ve diğer jeopolitik riskler, küresel ekonomiyi olumsuz etkilemeye devam etti. Bu durum, enerji fiyatlarını yükseltti, tedarik zincirlerini bozdu ve yatırımcı güvenini azalttı.
Ülkemize gelince şöyle bir bakarsak Türkiye ekonomisi, 2025'in ilk aylarında büyüme kaydetti. Ancak, yüksek enflasyon ve artan faiz oranları, büyüme hızını sınırladı. Zaten her konuda iyi olabilmek bu yüzyılda çok zor. Jeopolitik etkiler yaptırım güçleri bu tip işlerin gelişmesine izin vermiyor. Türkiye'de enflasyon, 2025'in ilk aylarında da yüksek seviyelerde seyretti. Bu durum, tüketicilerin alım gücünü azalttı ve şirketlerin maliyetlerini artırdı. Durum böyle olunca da, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), enflasyonu kontrol altında tutmak amacıyla faiz oranlarını artırmaya devam etti. Bu durum, kredi maliyetlerini yükseltti ve yatırımları olumsuz etkiledi. Hemen bu yılın başında Akaryakıtta ÖTV artışı %6 ile sınırlandırıldı. Türkiye'nin brüt dış borç stoku 525,8 milyar dolara, IMEI kayıt ücreti ise 45,6 bin TL'ye yükseldi. İstanbul Ticaret Odası, İstanbul'un yıllık enflasyonunun %55,3 olduğunu açıkladı. Türkiye'nin Euro ticareti ise 1 trilyon dolara yaklaştı. Geçtiğimiz yıllarda herkesi çok etkileyen Karşılıksız çek oranı yeniden hortladı ve 5 yılın en yüksek seviyesine çıktı. KKM desteği son buldu. Asgari ücret fırsatçılarına 23,7 milyon TL ceza kesildi. Yani daha şunun şurasında iki ay olmadan neler gördü ekonomi dünyası. Daha da bitmedi sıralamaya devam ediyorum. Memur ve emeklilerin zam oranları açıklandı. 2024 yılı enflasyonu %44,38, kira zam oranı %58,51 olarak belirlendi. Ticari kredilerde büyüme sınırı düzenlendi. Savunma sanayiinde 7,1 milyar dolarlık rekor ihracat gerçekleşti. Benzine 1,27 TL zam yansıdı. Vergi denetimlerinde 120 milyar TL tahakkuk ettirildi. 2025 yılının hemen başında Siber Güvenlik Başkanlığı kuruldu. Türk müteahhitlik firmaları yurtdışında 28,6 milyar dolarlık proje üstlendi. Daha ne olsun diyorsunuz ama, olumlu giden işlerin dahası da var.
Gerisi başka bir yazıda İnşallah.
Döviz Kurları: Türk Lirası, 2025'in ilk aylarında döviz kurları karşısında değer kaybetti. Bu durum, ithalat maliyetlerini artırdı ve enflasyonu körükledi.
İşsizlik: Türkiye'de işsizlik oranları, 2025'in ilk aylarında da yüksek seviyelerde seyretti. Bu durum, ekonomik büyümenin yavaşlaması ve şirketlerin istihdam yaratmakta zorlanmasından kaynaklandı.
Sektörel Gelişmeler:
Enerji: Enerji fiyatları, 2025'in ilk aylarında da yüksek seviyelerde seyretti. Bu durum, enerji yoğun sektörleri olumsuz etkiledi ve enflasyonu körükledi.
Teknoloji: Teknoloji sektörü, 2025'in ilk aylarında da hızlı büyümesini sürdürdü. Özellikle yapay zeka, bulut bilişim ve elektrikli araçlar gibi alanlarda önemli gelişmeler yaşandı.
Finans: Finans sektörü, 2025'in ilk aylarında zorlu bir dönem geçirdi. Artan faiz oranları ve jeopolitik riskler, bankaların karlılığını olumsuz etkiledi.
Gayrimenkul: Gayrimenkul sektörü, 2025'in ilk aylarında yüksek enflasyon ve artan faiz oranlarından olumsuz etkilendi. Konut fiyatları arttı, ancak satışlar yavaşladı.
Genel Değerlendirme:
2025 yılının ilk bir buçuk ayı, küresel ekonomide yavaş büyüme, yüksek enflasyon ve artan faiz oranlarının etkili olduğu bir dönem oldu. Jeopolitik riskler ve belirsizlikler, ekonomik görünümü zorlaştırdı. Türkiye ekonomisi de bu gelişmelerden etkilendi ve yüksek enflasyon, artan faiz oranları ve döviz kurlarındaki dalgalanmalarla karşı karşıya kaldı. Önümüzdeki dönemde, enflasyonla mücadele, ekonomik büyümenin desteklenmesi ve jeopolitik risklerin yönetilmesi, ekonomi yönetimlerinin temel öncelikleri olmaya devam edecek.