Türkiye, tarımda üretim kapasitesini artırırken aynı zamanda dışa bağımlılığı azaltma çabalarını yoğunlaştırıyor.
Dünya ekonomisi, özellikle son iki on yılda köklü bir değişim geçiriyor. Eskiden bir ülkenin veya işletmenin gücü; sahip olduğu toprak, fabrika ve makinelerle ölçülürdü. Ancak günümüzde fiziksel varlıklar, artık tek başına yeterli değil.
Günümüzde ülkelerin ekonomik, sosyal ve politik başarılarını ölçerken sadece milli gelir veya büyüme rakamlarına bakmak yeterli olmuyor.
Teknoloji dünyasında küçük bir çip, çoğu zaman milyonlarca satır kod ve karmaşık devre tasarımını barındırır.
Türkiye'de tarım sektörü, yüzyıllardır ülke ekonomisinin temel direklerinden biri oldu. Ancak son yıllarda, tarım alanında demografik yapının hızla değiştiği dikkat çekiyor.
Modern iş dünyasında şirketler için müşteri kazanmak kadar, mevcut müşteriyi elde tutmak da kritik bir başarı ölçütü haline geldi.
Dünya ekonomisi, tarih boyunca büyüme ve kalkınma odaklı bir yaklaşımı benimsemiş olsa da günümüzde bu yaklaşımın sürdürülebilirliği giderek sorgulanıyor.
Birleşmiş Milletler 'in 2015 yılında tüm dünya ülkeleri tarafından kabul edilen "Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları" (SKA), insanlığın 2030'a kadar izlemesi gereken ortak bir yol haritası olarak tarihe geçti.