Dolar $
32.4
%0.22 0.07
Euro €
34.87
%0.24 0.08
Sterlin £
40.91
%0.6 0.24
Çeyrek Altın
3917.84
%0 -0.07
SON DAKİKA

Ah şu vergi mevzuları…

Kaan Özbek 02 Eyl 2023

Ne yazık ki artan enflasyon, vergi yükleriyle artık kıt kanaat geçinen toplum olmanın da aşağısında bir yaşamla baş başayız. Toplumun büyük bir kesimi özellikle de çalışanlar; emeğinin karşılığını alamadığı gibi bir de ağır vergi yüklerinin altında eziliyor.

İnsanların bankalara olan kredi borçları tavan yapmış durumda. Pek çok küçük ve orta ölçekli işletme bilinenin aksine kepenk indiriyor. Herhangi bir kentte faaliyet gösteren küçük sanayi bölgelerini bir gezerseniz esnafın sızlanmalarını duymamanız mümkün değil. 

Lakin bir de çok rahat şekilde yaşayan üst gelir sahipleri olduğu gerçeği de var…

Bu ülke insanının büyük bir çoğunluğunun bırakın özel jet uçakları ya da tarifeli uçaklarla seyahat etmeyi, karşı konulamaz bir hızla artan şehir içi ya da şehirlerarası bilet ücretleri yüzünden otobüse, minibüse, trene dahi binemez oldu. Taksi fiyatlarına gelen son zam ise artık orta sınıfın da taksiye kolay kolay binemeyeceğini gösteriyor. Böylelikle özellikle İstanbul’daki taksi bulamama sorunu da çözüldü elbet. Taksi bekleme noktaları/duraklar taksi bekleyen müşterilerle değil, müşteri bekleyen taksilerle dolu. 

Ulaştırma maliyetlerindeki bu hızlı artışı artık TÜİK verilerine de yansıyor. Temmuz’da aylık manşet enflasyon yüzde 9,5 artarken, ulaştırmada aylık enflasyon bunun neredeyse iki katı yani yüzde 17,8 oranında yükseldi. ENAG verilerine göre ise bu oran yüzde 22,8 olarak açıklandı. Üstelik bu verilere son taksi ücretleri de yansıtılmış değil. 

Yani ulaşım da lüks harcamalar sınıfına girdi diyebiliriz. 

Ulaşamıyoruz…

* * * 

Bir de işin başka bir boyutu var. Uzun yıllardır Ziraat Odaları ve tarım dernekleri tarafından dillendirilen ancak. Görmezden gelinen haklı bir talep. Gıda enflasyonunu çözebilecek bir hamleyken görmezden gelinmesi kafa karıştırıcı. Çiftçinin kullandığı mazot başta olmak üzere gübre, ilaç fiyatlarındaki artışlardan kaynaklı Türkiye maalesef çok ciddi gıda enflasyonu ile karşı karşıya. Tarım sektörü, sağlıklı bir ekonomi için her zaman desteklenmek zorunda ancak tüm dünyadakinin tersine bizde adeta köstekleniyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın geçtiğimiz ay yaptığı açıklamaya göre  mazottaki vergi yükü yüzde 38,5’e yükseldi. 

Oysa yukarıda da söylediğim gibi çiftçinin kullandığı mazottan KDV ve ÖTV alınmamalıdır ki çiftçi biraz soluk alabilsin ve üretebilsin. 

Zira düşünsenize; pek çok lüks harcamadan örneğin pırlanta ve değerli taşlardan, kuyum ürünlerinden KDV alınmazken; ülkesi için üretmeye çabalayan ve bu yolla geçimini sağlayan çiftçinin boynundaki bu yük nedir? Adeta üretene üretme, tüketene ise ne var ne yok tüket diyen bu vergi sistemi mutlaka elden geçirilmeli. Umarım hükümet kısa zaman içinde bu sorunların çözümüne dair önemli adımlar atar. Çünkü aslına bakarsanız ülkenin çoğunluğunu oluşturan dar gelirli vatandaş artık tüketememe noktasında… En basit insani harcamalar olan ulaşımda bile durum bu. Pek çok şirketin servis uygulaması olmadığını düşündüğünüzde vatandaşın ulaşıma harcadığı miktar gözler önüne seriliyor. 

Bir de 65 yaş üstü ücretsiz yolculuk hakkının ortadan kaldırılmaya çalışılması mevzusu var ki o bambaşka bir yazı konusu. Elbette özel halk otobüslerinin haklılık payı yok değil; özellikle de akaryakıt fiyatları araç yedek parçaları ışık hızıyla fiyat artışları yaşarken ama ücretsiz ulaşım hakkı verilmiş 65 yaş üstü insanların (Ki pek çoğu sanılanın aksine gezmek yerine en basit hastane ihtiyacını gidermek için kullanıyor) elinden alınmaya çalışması çok ciddi bir tartışma konusu… Umarım geçtiğimiz günlerde reddedilen bu uygulama bir daha gündeme gelmez, bir daha konu edilemez. 

* * * 

Dini bayramlarda baş tacı yapılan, TV reklamlarında herkesi duygulandıran ajitasyonlara malzeme edilen yaşlılara geri kalan her gün tokat atmak gibi bir hamle olur ki işte o zaman pek çok şeyde olduğu gibi bu konuda da kimsenin bir inandırıcılığı kalmaz.