Dolar $
32.25
%-0.04 -0.01
Euro €
34.7
%-0.06 -0.02
Sterlin £
40.35
%-0.14 -0.05
Çeyrek Altın
3917.65
%-0.22 -8.63
SON DAKİKA

Dünyada keyif bizde eziyet

Kaan Özbek 05 Aðu 2023

Gelişmiş ülkeler arasında sayılabilecek 37 ülkeyi kapsayan en iyi emeklilik araştırmasında Türkiye sondan 3. sırada yer aldı. Listenin zirvesinde turizm ağırlıklı kentlerimizde emekli vatandaşlarını çokça gördüğümüz Hollanda ve Danimarka var. Bizim ülkemiz ise sadece Arjantin ve Tayland'ın üstünde yer alıyor.

Neredeyse her yıl hazırlanan Küresel Emeklilik Endeksi’ne geçtiğimiz yıllarda Türkiye de eklendi. Araştırmada 37 ülkenin emeklilik sistemi; yeterlilik, sürdürülebilirlik, dürüstlük ve doğruluk gibi kriterler bakımından mercek altına alınıyor. Raporda Türkiye için yapılan değerlendirmede endeksin nasıl arttırılabileceği yönünde tavsiyeler yer alırken bunların en başında şu geliyor: En yoksul bireylere verilen en düşük emeklilik maaşının arttırılması.

Yani en eğitimsizinden en donanımlısına kadar yıllardır bizim emeklilerimizin dillendirdiği yegane şey. 

Yazı biraz muhalif gelebilir lakin gerçekliklerden ibarettir. 

Yani kimseyi yerden yere vurmak, kimseyi kötülemek için yazılmış bir yazı değil; bilakis bildiğimiz gerçekleri sadece yazı diliyle seslendirmek amacıyla yazılmıştır. 

Eee zaten bir gazetecinin, bir yazarın başka türlü bir amacı olabilir mi ki?

* * * 

Çok sevdiğim bir dostum ve gazetecilikteki ustalarımdan Bengüç Özerdem uzun yıllardır sektörden elini ayağını çekti ve Bodrum’da mütevazı bir yaşam sürdürüyor. Doğa sporlarına olan tutkusu onu Muğla’nın bu güzel ilçesine itti. Her gün saatlerce spor salonunda ter döküp kendisini Ağrı tırmanışına sonrasında da en büyük hayali Everest tırmanışına hazırlıyor. Hem meslekteki enerjisi hem de spora olan tutkusu başta ben olmak üzere pek çok meslektaşıma ilham kaynağı olmuştur. 

Bengüç ağabey geçtiğimiz günlerde Bodrum pazarında dolaşırken tezgah tezgah dolaşan bir emekli vatandaşımıza rastlamış. Onca yıllar savaş muhabirliği yapmış, türlü acıya şahitlik etmiş Bengüç ağabey gibi bir koca devi ağlatmış emekli vatandaş. 

Şöyle demiş; “Çalıştığım yıllarda kimseye minnet etmedim. Üç kuruş için boyun eğmedim. Hep dik durdum. Harama el uzatmadım. Emekli oldum ama şu halime bak. Beş lira indirim için pazarcı esnafına yalvarıyorum. Kanıma dokunuyor!”

Ve haliyle yaş süzülüyor benim koca yürekli ağabeyimin gözlerinden…

* * * 

Hülasa; zordur bir gazeteciyi ağlatmak. Feleğin türlü çemberinden geçmiş; nice acıya, olaya şahitlik etmiştir. Ama siz boş verin bunu. Boş verin çünkü gazetecileri de ağlamaya alıştırdılar. Ama bu ülke için yıllarca alın teri dökmüş ve nihayetinde rahat bir yaşam arzularken adeta ceza gibi emekli olmuş insanların ağlaması koyuyor insana. Bu 20 yıllık bir sorun değil. Belki de cumhuriyetin kuruluşundan bu yana süregelen bir sorun. Zira ben 50’ye merdiven dayadım bugüne kadar tanıdığım hiçbir emeklinin rahat bir nefes alabildiğine şahitlik etmedim. Ama en azından emekli olduğunda verilen tazminatı ile evini arabasını alıp kenara da üç kuruş kefen parası atabildiğini rahatlıkla anımsıyorum. 

Bugün değil ev alabilmek, kirasını bile ödeyebilmek için ilerlemiş yaşına rağmen bir şekilde çalışmayı sürdüren emekliler var. 

* * * 

Dünyanın emeklisi aldığı maaş ile eşini koluna takıp o ülke senin bu ülke benim gezip tozarken, bizim emekli hangi markette pirinç ucuz, hangi markette margarin ucuz onu kovalıyor. Ay sonunu getirebilmek için çok bilinmeyenli denklemleri çözüp adeta matematik profesörüne dönüşüyor. Peki, nasıl ağlamasın bu emekli yahu? EYT’lisi, işçi emeklisi, memur emeklisi, Bağ-Kur emeklisi. Emekleyerek gezmesin Allah aşkına. Şu emeklilik sistemine bir neşter atılsın. En azından bunca yıl alın teri dökmüş, ülkesine ve ailesine değer katmış bu insanlar yaşamı son bulmadan biraz dinlenebilsin de rahat etsin. Vallahi onlardan alınacak dua cennete götürür adamı. Hiç ama hiç fazlasına gerek yok…